Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, "Gazze Soykırımı Girişimi-Bir Görgü
Tanığının Anlattıkları Konferansı”nın açılışında konuştu:
“Batılı akademisyen ve bilim insanlarına Türk üniversitelerinin
kapıları açıktır. Buyurun ülkemize gelin. Bu topraklar baskı gören
batılı insanlara her zaman kapılarını açmıştır”
“15. asrın sonunda Avrupa'da zülüm gören Yahudilere kapılarımızı nasıl
açtıysak, İkinci Dünya Savaşı arifesi ve esnasında Nazi zulmü ve
baskısı altındaki bilim insanlarını üniversitelerimize nasıl kabul
ettiysek, aynı şekilde bugün de sizleri aramızda görmekten büyük
memnuniyet duyacağız”
“Önümüzdeki günlerde bu amaçla, Yükseköğretim Kurulunun internet
sitesinden bir duyuruyla bir başvuru sayfası düzenleyeceğiz. İnsancıl
eylemleri sebebiyle işine son verilen Avrupa, Kanada ve Birleşik
Devletler'deki üniversite hocaları ile üniversitelerinden koparılan
uluslararası öğrencilere ülkemizde eğitimlerine devam etme imkânı
tanıyacağız”
Glasgow Üniversitesi Rektörü Ebu Sitte: “İsrail, Gazze'yi
yaşanılmayacak bir bölgeye dönüştürmeyi hedefliyor”
“Bu savaş çocukları hedef alıyor"
27 Mayıs 2024 / Ankara
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın davetlisi olarak Ankara’ya gelen
Glasgow Üniversitesinin Filistin asıllı Rektörü Gassan Ebu Sitte, "Gazze
Soykırımı Girişimi-Bir Görgü Tanığının Anlattıkları” konulu konferans
verdi.
Özvar, konuğu Sitte ile Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinde (ASBÜ)
düzenlenen konferansa gelişinde, Sitte’nin "İntikamımız çocuklarımızın
gülüşleri olacak" sözünü afiş haline getiren ve Filistinlilerin geleneksel
kefiyesini takan öğrenciler tarafından karşılandı.
"Yüzyılın soykırımı", "Gazze'de soykırımı durdurun", “Üzülme! Bu davanın
sahibi Hak'tır" pankartları taşıyan öğrenciler, "Özgür Filistin" ve
"ASBÜ'den Gazze'ye direnişe bin selam" sloganları attı.
Özvar, konferansın açılış konuşmasında İsrail'in, Gazze'de yaptığı
soykırıma varan katliamlar sonucunda hayatını kaybeden Filistinlilerin
sayısının 35 bini, yerlerinden zorla göç ettirilen Filistinlilerin
sayısının da 2 milyonu aştığına dikkat çekerek Türkiye'nin, Filistin
davasını her platformda savunmaya devam ettiğini vurguladı.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın,
uluslararası toplantılarda yaptıkları konuşmalarda, Türkiye'nin Filistin'e
desteğini her defasında ifade ettiğini, İsrail'in Filistin topraklarını
işgaline dair kanıtları muhataplarına sunduğunu ve Uluslararası Adalet
Divanı'nda İsrail aleyhinde devam eden soykırım davasına Türkiye'nin
müdahil olacağını açıkladığını anlattı.
Yükseköğretim Kurulu olarak Gazze'den ayrılmak durumunda kalan Filistinli
öğrencilere ve akademisyenlere üniversitelerin kapılarını açtıklarını
vurgulayan Özvar, pek çok Filistinli öğrencinin Türk üniversitelerinde
öğretimlerine devam ettiğini kaydetti.
“Shengen yasağı ifade özgürlüğünün açık bir ihlalidir”
Ebu Sitte'nin İsrail ordusunun Gazze'deki Filistin hastanelerinde
işledikleri suçlara tanık olduğunu, Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi
Savcılığı tarafından yürütülen İsrail soruşturması bağlamında Gazze'de
gördüklerini savcılığa aktardığını belirten Özvar, “Bu nedenle, Avrupa
ülkeleri Ebu Sitte'ye Shengen giriş yasağı koydu. Bu durum, ifade
özgürlüğünün açık bir ihlalidir, birçok Batılı ülkenin çifte standardının
da bir başka örneğidir. Sitte’nin ziyareti, bir turnusol kâğıdı gibi
Batı'daki çifte standartları ortaya çıkarmıştır.” dedi.
Sitte’ye “Sizi Türkiye'ye davet ettik. Shengen ülkelerinde izin verilmeyen,
tanıklık ettiğiniz tüm olayları lütfen serbestçe ifade edin." şeklinde
seslenen Özvar şöyle devam etti:
“Dünya üniversite akademisyenleri ve gençleri Gazze’de yaşanan katliamlar
karşısında insanlık vicdanıyla protesto eylemleri yapmaktadır. Türkiye’deki
üniversite yönetimleri, akademisyenleri ve öğrencileri de bu eylemlere
katılmakta ve Gazze’deki soykırımı telin etmektedir. Buna karşın, Batılı
üniversite yönetimleri antidemokratik ve özgürlükleri kısıtlayıcı tedbirler
almakta ve üniversite mensuplarına büyük baskılar uygulamaktadır. Bugün bu
haklı eylemlere katılan akademisyenlerin bir kısmının işlerine maalesef son
verilmekte ve üniversitelerden atılmaktadır. Öğrenciler de yakından takip
ettiğimiz kadarıyla üniversitelerinden uzaklaştırılmakta ve kayıtları
silinmektedir.”
“Buyurun ülkemize gelin”
Batılı üniversitelerden Gazze'deki katliamlara sırf karşı çıktıkları için
işini kaybeden bilim insanlarına ve öğrencilere seslenen Özvar, şu
ifadeleri kullandı:
“Batılı akademisyen ve bilim insanlarına Türk üniversitelerinin kapıları
açıktır. Buyurun, ülkemize gelin. Bu topraklar baskı gören Batılı insanlara
her zaman kapılarını açmıştır.
15. asrın sonunda Avrupa'da zülüm gören Yahudilere kapılarımızı nasıl
açtıysak, İkinci Dünya Savaşı arifesi ve esnasında Nazi zulmü ve baskısı
altındaki bilim insanlarını üniversitelerimize nasıl kabul ettiysek, aynı
şekilde bugün de sizleri aramızda görmekten büyük memnuniyet duyacağız.
Önümüzdeki günlerde bu amaçla, Yükseköğretim Kurulunun internet sitesinden
bir duyuruyla bir başvuru sayfası düzenleyeceğiz. İnsancıl eylemleri
sebebiyle işine son verilen Avrupa, Kanada ve Birleşik Devletler'deki
üniversite hocaları ile üniversitelerinden koparılan uluslararası
öğrencilere diledikleri takdirde şartlarına uygun olarak yatay geçiş veya
özel öğrencilik dahil ülkemizde eğitimlerine devam etme imkânı tanıyacağız.
Buradan işini kaybeden, öğrenciliğini kaybeden Batı'da eğitim gören
uluslararası öğrencilere davette bulunuyor, onları bu başvuru sürecine
davet ediyoruz."
ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan da Ebu Sitte'nin ASBÜ'nün tarihi
binasında düzenlenen konferansında Gazze'deki tanıklıklarını anlatmasının
önemine işaret ederek, "Özgür Filistin'in müjdelendiği bir program
olmasını, kardeş Filistin devletinin de buradan köklerinin atıldığı günlere
bir referans olmasını diliyoruz." diye konuştu.
Sitte: "İsrail, Gazze'yi yaşanılmayacak bir bölgeye dönüştürmeyi
hedefliyor"
Gassan Ebu Sitte, konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'de "kardeşlerinin"
arasında hissettiğini belirterek ülkedeki birçok kişinin, kuruluş ve
derneğin Filistinlilerin derdini paylaştığını söyledi.
7 Ekim saldırılarının ardından Gazze'ye gittiğinde şehrin maruz kaldığı çok
ağır saldırıları gördüğünü, henüz ilk safhasında Şifa Hastanesi'nin içinin
ve etrafının yaralılarla dolu olduğunu anlatan Sitte, yıllarca süren abluka
koşulları altında ortaya çıkan savaşta, sağlık hizmetlerinin sıkıntılı
olduğunu, bedeninin yüzde 60'ı yanmış 15 yaşında bir genci ameliyat ederken
dezenfektan yoksunluğu nedeniyle sabun kullandıklarını belirtti.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarına ilişkin "İsrail, Gazze'yi yaşanılmayacak
bir bölgeye dönüştürmeyi hedefliyor." ifadelerini kullanan Sitte Gazze'deki
hastanelerde çok sayıda çocuğun bulunduğuna dikkat çekerek, "Bu savaş
çocukları hedef alıyor." dedi.
“Hastaneler bile güvensiz hale geldi”
Şifa Hastanesi'nin bölgedeki en büyük hastane olmasına rağmen yatak
kapasitesinin hastalar için yetersiz kaldığını vurgulayan Sitte, bazı
yaralıları koridorda tedavi ettiklerini söyledi.
Ebu Sitte, hastanelerde tıbbi teçhizatın yetersizliğine işaret ederek, bazı
hastaları düşük tesirli ağrı kesicilerle tedavi etmek zorunda kaldıklarını,
yaralıları tedavi edecek malzeme tükenince hastaları farklı hastanelere
naklettiklerini ve hastanelerin bile güvensiz hale geldiğini söyledi. Sitte
şöyle devam etti:
“Maalesef sağlık kapasitemiz yeterli değildi. En fazla sayıda yaralıyı
elimizden geldiği kadarıyla kurtarmaya çalışıyorduk. Yaralılar arasında
tercih etmek zorunda kalıyorduk. Hatırlıyorum, ağrı kesici olarak
vereceğimiz morfin kalmadı, ilaçlar gittikçe tükendi. Ağrı kesici olarak
hastalara düşük dozlu ağrı kesiciler vermeye başladık. Çok etki etmiyordu
ama çaremiz yoktu. Dezenfekte yerine sirke kullanmaya başladık, sıvı sabun
ile karıştırıp, dezenfekte yaptık. Irak'ta, Suriye'de çalıştım ama Gazze
gibi sıkıntılı ve derin yaraları hiçbir yerde görmedim” dedi.
Çalıştığı hastaneye füzeyle saldırılması nedeniyle tavanın üzerlerine
çöktüğünü anlatan Sitte, kendine geldiğinde insanların yanarak öldüğüne ve
ambulansların yandığına tanıklık ettiğini dile getirdi.
"İsrail silahları soykırım maksatlı kullanıyor"
Sitte, İsrail'in silahlarını soykırım maksatlı kullandığını ifade ederek
sağlık sektörünün programlı şekilde hedef alındığını kaydetti.
Birçok ülkenin, hastanelere saldırılmasına zayıf tepki verdiğine işaret
ederek, bunun, İsrail'in saldırılarını sürdürmesi için yakılan "yeşil ışık"
olduğu yorumunu yapan Sitte, “İsrail hastanelerde çalışan doktorları da
hedef altı. Doktorlardan birini takip edip öldürdü. Hastanelere giden
yolları kapattı. Doktorlar bütün sıkıntılara rağmen hastaları tedaviye
devam etti.” ifadelerini kullandı.
Mülteci kamplarından Şifa Hastanesi'ne getirilen hastaların yanıklarını
tedavi ettiğini anlatan Ebu Sitte, "(İsrail) bombalarda fosfor kullanarak
onları yaralamış." diye konuştu. Sitte, yaralıları tedavi edecek
dezenfektanın tükendiğini ve bu işlevi görmek için "sıvı sabun" ve
"dezenfektanı" karıştırmak zorunda kaldıklarını anlattı.
“Öldürülen doktorların cesedinde işkence izleri görüldü”
Sitte, tıbbi malzeme yetersizliğinin hastaların yaralarının derinleşmesine
sebep olduğunu, mecburen bazı hastaları ampüte ettiklerini belirterek,
hastanelerin ve kan bankalarının İsrail ablukası altında olduğunu
vurguladı.
Öldürülen bazı doktorların cesedinde işkence izleri görüldüğünü aktaran Ebu
Sitte, doktorların zorluklara rağmen özveriyle çalıştığını kaydetti.
Ebu Sitte, Türk milletinin Filistin meselesini Nekbe'den önce kucakladığını
vurgulayarak, "Biz burada dertlerimizi dile getirirken, kardeşlerimize
dertlerimizi anlatıyoruz." dedi.
Sitte, konferansın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Gazze'de çok sayıda çocuğun ve meslektaşının ölümüne tanıklık ettiğini
kaydeden Sitte, "Çocukların elleri ve ayaklarının kesilmiş, koparılmış
halde olduğunu gördüm." dedi. Sitte, hayatını kaybeden çocukların geride
bıraktıkları eşyaların kendisini etkilediğini anlattı.
Sitte, "İsrail, esasında Gazze'yi yaşanılmayacak bir bölgeye dönüştürmeyi
hedeflemektedir." diyerek, İsrail'in Filistinlileri kendi vatanlarında göç
ettirmeyi, bunun başaramazsa "insanları orada yok etmeyi" hedefleyeceğini
dile getirdi.
Tıbbi ekiplerin ve doktorların İsrail'in hedefinde olduğuna işaret eden Ebu
Sitte, "Özellikle çocuklar için gönderilen ilaçların ulaşmasının
engellemesi, aslında İsrail'in, gelecekte oluşacak neslin hasta bir nesil
olmasını hedeflediğini göstermektedir." diye konuştu.
-Özvar ve Sitte öğrencilerle buluştu
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar ve konuğu Ebu Sitte, konferansın
ardından ASBÜ’de öğrencilerle bir araya gelerek sohbet etti. Aralarında
Filistinli ve diğer uluslararası öğrencilerin de bulunduğu buluşmada
Filistinli bir ailenin Yahya Süleyman isimli bebeği de yer aldı.
Özvar, bir Filistinli öğrencinin ailesi Gazze’de olan Filistinli
öğrencilerin katkı payı ödemelerine ilişkin sorusu üzerine, bu yıl hem
vakıf üniversitelerinin hem devlet üniversitelerinin Gazzeli öğrencilerden
öğrenim ücreti almadıklarını, bu dönemde almış olanların ise önümüzdeki
sene ödenecek rakamdan düşeceklerini belirtti.
Gazze’de üniversitelerde tıp okuyan öğrencilerin durumunun hassasiyetine
dikkat çeken Özvar, “Bu konuda gerek Filistin Büyükelçiliği ile gerek bazı
öğrenci grupları ile temas ettik. Bu konuda bir çalışmamız olacak. Ayrıca
Filistin Eğitim Bakanlığı kanalıyla da okuyan öğrenciler hakkında bilgi
toplayıp bilhassa tıp fakültelerinde son sınıfta okuyanlara öncelik vermek
kaydıyla üniversitelerimizin kapasiteleri dahilinde bir değerlendirme
yapacağız.” dedi.
Sitte de öğrencilere bilgi gücün temeli olduğunu belirterek, “Yıkılan
üniversiteleri yeniden inşa etmeliyiz.” dedi. İsrail’in üniversiteleri ile
ordusu arasında iş birliği olduğunu vurgulayan Sitte, “Silah geliştirme
çalışmaları üniversitelerde yapılıyor. İsrail’in üniversiteleri ordudan
farksız.” dedi.
Sitte, “Gazze’de olmak benim için zor değildi. Dışardaki sessizlik ve bu
konuda elinden bir şey gelmemesi benim için daha acıydı.” ifadelerini
kullandı.