- Yükseköğretim Kurulunca Gastronomi Enstitüsü Çalıştayı düzenlendi
- Yükseköğretim Kurulu, Gastronomi Enstitüsü kurulması için çeşitli
akademisyen, şef, aşçı, araştırmacı, diplomat ve işletmecilerden oluşan
katılımcılarla çalıştay gerçekleştirildi
- Yükseköğretim Kurulu Başkan Vekili Haldun Göktaş: “Gastronomi ve
mutfak sanatlarının asgari yeterliliklerine dair bir şeyler söylemek
gerekiyor. Gastronomi Enstitüsü'nün bu farklılıkları gidermede belki
merkezi bir nokta olarak hizmet etme potansiyeli var"
-Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Arif Bilgin: “Gastronomi
Enstitüsünün disiplinler arası bir ruha sahip olmasını önemsiyoruz.
Enstitünün kültürel diplomasi, tarım, turizm ve eğitim olmak üzere 4
temel ayağının olacağını öngörüyoruz”
Yükseköğretim Kurulu, çeşitli akademisyen, şef, aşçı, araştırmacı, diplomat
ve işletmecilerden oluşan katılımcılarla Gastronomi Enstitüsü Çalıştayı
düzenledi.
Yükseköğretim Kurulunca kurulması planlanan enstitü için alandaki öncü
isimlerin görüşlerinden istifade etmek, ortak bir vizyon belirleyebilmek
için düzenlenen çalıştayın açılışı, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi
Sergi Salonu'nda yapıldı.
Çalıştayın onur kurulunda, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar yer alıyor. Düzenleme kurulunda ise
Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Arif Bilgin, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı
H. Hümeyra Şahin Oktay, Cumhurbaşkanı Danışmanı Sümeyra Merve Kılınç ile
akademisyenler Kübra Sultan Yüzüncüyıl ve Aynülhayat Uybadın bulunuyor.
Yükseköğretim Kurulu Başkan Vekili Haldun Göktaş, çalıştayın açılışında
yaptığı konuşmada, Türk mutfağının zenginliğine işaret etti. Gastronomi ve
mutfak sanatları programlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Göktaş,
neredeyse her üniversitenin aşçılık ön lisans programından başlamak
kaydıyla gastronomi ve mutfak sanatları alanında lisans ve yüksek lisans
ile kısmen de olsa doktora programlarına başladığını anlattı. Bu alanda 133
programın aktif olduğunu bildiren Göktaş, "Program sayılarındaki hızlı
artışın yanı sıra bu programların bulunduğu fakülteler de dikkate değer."
dedi.
Sanat ve tasarım, turizm, güzel sanatlar, mimarlık ve tasarım, uygulamalı
bilimler gibi farklı isimlerdeki fakültelerde gastronomi ve mutfak
sanatları bölümlerinin bulunduğunu aktaran Göktaş, ister istemez
programların da farklı fakültelerin doğasından etkilendiğini vurguladı.
Bu kapsamda, turizm fakültelerindeki programlarda otel ve turizm
işletmeciliği; tasarım ve sanat fakültelerindeki programlarda ise gıda
mühendisliğinden beslenmeye kadar farklı alanların etkin olabildiğine
işaret eden Göktaş, şöyle konuştu:
"Farklılıkları zenginlik olarak görebiliriz, üniversitelerin kendi
müfredatlarını hazırlaması gayet normaldir ve doğrudur. Ancak burada bir
şey daha görüyoruz; buradan alınan diplomalar aynı haklara sahip. Tabii çok
sayıda seçmeli ders olmasında hiçbir sorun yok. Ama hiç değilse gastronomi
ve mutfak sanatlarının asgari yeterliliklerine dair bir şeyler söylemek
gerekiyor. Gastronomi Enstitüsü'nün bu farklılıkları gidermede belki
merkezi bir nokta olarak hizmet etme potansiyeli var. Dolayısıyla
üniversiteler belki o tarafa doğru bakarak kendilerine yön tayin
edebilirler. Bu da kıymetli bir şey. Gastronomi Enstitüsü için buradayız ve
hep beraber çalışacağız."
- "Gastronomi yükselen değer"
Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Arif Bilgin ise günümüzde gastronominin
iyi yemek hazırlama ve yeme sanatının ötesinde kültürel bir değer, kıymetli
bir iletişim ve diplomasi enstrümanı, sağlıklı gıdaya ulaşım hakkı,
istihdam yaratıcı bir güç, kimlik inşasında önemli bir unsur ve turizm
destinasyonlarının işlevsel parçası olarak değerlendirildiğini anlattı.
Gastronominin dünyadaki gibi Türkiye'de de yükselen bir değer olduğunu
vurgulayan Bilgin, "Yaklaşık 15 yıl önce Türk yükseköğretiminde sadece 6
gastronomi ve mutfak sanatları bölümü vardı. Bu bölümlere yönelik ilgi
hızla arttığından bugün aktif bölüm sayısı 133'e çıkmış durumdadır."
bilgisini verdi.
Bilgin, buna karşılık doktora düzeyinde eğitim veren gastronomi
programlarının sayısının ise oldukça sınırlı sayıda olduğunu dile
getirerek, gastronominin yükselen bir değer olması nedeniyle artan ilginin,
hızlı fakat düzensiz bir büyümeyi beraberinde getirdiğini ifade etti.
Dünyada nispeten sınırlı sayıda örneği olan gastronomi enstitülerinin
tarım, gıda, kültür, turizm, diplomasi, ekonomi, eğitim, inovasyon,
tasarım, kalkınma gibi alanların kesişim noktalarında kurulduğunu aktaran
Bilgin, "Bu alanlar arası konumu, gastronomi enstitülerini somut olmayan
mirası korumaktan yerel üreticileri güçlendirmeye, istihdam yaratmaktan
gıda güvencesine kadar çeşitli kritik alanlara temas etmesini
sağlamaktadır." ifadesini kullandı.
Çalıştayın, Gastronomi Enstitüsü’nü doğru bir biçimde çerçevelemek amacıyla
düzenlendiğini dile getiren Bilgin, "Tıpkı dünyada olduğu gibi ülkemizde
kurulacak olan Gastronomi Enstitüsü’nün disiplinler arası bir ruha sahip
olmasını önemsiyoruz. Enstitünün 4 temel ayağının olacağının öngörüyoruz.
Bunlar kültürel diplomasi, tarım, turizm ve eğitim olarak sıralanabilir.
Bunu geliştirmek de mümkündür." diye konuştu.
- "Türk mutfağının markalaşmasına, kurumsallaşmasına katkı sağlayacak"
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hümeyra Şahin Oktay ise kültürel diplomasinin
önemini anlattı.
Gastronomi alanının, diplomasiden tarımsal çalışmalara, üniversitedeki
gastronomi eğitimlerine kadar aslında çok yönlü bir analizi gerektirdiğini
dile getiren Oktay, çalıştayda da dünyadaki benzer örnekler dikkate
alınarak kurulacak Gastronomi Enstitüsü'nün misyonu, kısa ve orta vadeli
hedefleri gibi konuların ele alınacağını ifade etti.
Son dönemde gastronomi alanında yürütülen "Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı"
kitabı ile Türk Mutfağı Haftası'nın ilan edilmesi gibi faaliyetlere değinen
Oktay, "Bu adımların daha kalıcı hale getirilmesi, bu alanın
kurumsallaşması adına hayati bir önem ortaya koymaktadır. Gastronomi
Enstitüsü, Türk mutfağının markalaşmasına, kurumsallaşmasına önemli bir
katkı sağlayacaktır." diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından çalıştaya katkı sunmak üzere farklı
disiplinlerden gelen 49 katılımcıyla birlikte çalıştay soruları tartışıldı.
Çalıştay, Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Arif Bilgin ile Cumhurbaşkanı
Danışmanı Sümeyra Merve Kılınç tarafından yapılan değerlendirme konuşması
ile sona erdi.