​​​​​​​​​​​

-Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Toplantısı Kastamonu Üniversitesinde Düzenlendi

-Program Kapsamında Yer Alan Üniversitelerin Bir Yıllık Değerlendirmesi Yapıldı

-Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar: “Bölgesel kalkınma üniversitelerimizin hem bölgesel ihtiyaçları hem de ulusal ihtiyaçları dikkate alarak ülkemizin geleceğine her geçen gün daha fazla katkı sunacağına canı gönülden inanıyorum.”

2 Aralık 2022 / Kastamonu

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Toplantısı’na katılmak üzere Kastamonu’ya ziyaret gerçekleştirdi.

Erol Özvar’a ziyarette Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan ile YÖK Genel Kurul Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Karaman eşlik etti.

YÖK Başkanı Özvar, ilk olarak Kastamonu Valisi Avni Çakır’ı ve daha sonra Kastamonu Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu’nu ziyaret etti

YÖK Başkanı Özvar daha sonra Kastamonu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Toplantısı”na katıldı.

Programa üye 22 üniversitenin rektörü ile Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkanı Muhammet Adak’ın katılımıyla düzenlenen toplantıda söz konusu üniversitelerin 2021 yılı performans göstergeleri ve programa dahil oldukları yıldan günümüze gerçekleştirdikleri faaliyetler hakkında genel bir değerlendirme yapıldı. Toplantıda Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan ve Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar konuşma gerçekleştirdi.

Türkiye’de ormancılık ve tabiat turizmi konusunda tek ihtisas üniversitesi olan Kastamonu Üniversitesinde bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu ileten Özvar; yaptıkları bireysel ziyaretler ve bu tarz grup toplantıların, sadece yükseköğretim kurumların sorunlarına birinci elden müşahede etme imkânı sunmadığını, ayrıca Yükseköğretim Kurulu olarak, üniversitelerden geleceğe yönelik beklentilerini daha sağlıklı bir zeminde ifade etmesine olanak sağladığının altını çizdi.

Bölgesel kalkınma odaklı üniversitelerin kendileri açısından çok önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Özvar, “Yükseköğretim sisteminin klasik eğitim öğretim, araştırma ve topluma hizmet misyonlarının her üçüne de hizmet edecek şekilde bu üniversitelerimiz, ülkemizin kalkınmasında ellerini taşın altına koyarak, bölgesel sorunlara ve gelişmelere daha duyarlı bir şekilde, bölgesel kalkınmayı daha geniş bir çerçevede ele almak durumundadır.” diye konuştu.

- “Kitlesel yükseköğretim arenasında tek tip bir üniversite yapısının katkı sağlayacağını düşünmüyorum”

Gerek araştırma odaklı gerek bölgesel kalkınma odaklı gerekse de diğer üniversiteler arasında katı bir ayrım veya gruplama gözetmediklerini vurgulayan Özvar; daha ziyade, kurumlar arası bir rol paylaşımı hedeflediklerinin altını çizerek kaynakların sınırlı, ihtiyaçların farklı ve beklentilerin çeşitli olduğu, erişimin tarihte görülmemiş şekilde de arttığı günümüz kitlesel yükseköğretim arenasında, tektipleşmiş bir yükseköğretim yapısının ne topluma, ne iş dünyasına ne de ülkenin geleceğine bir katkısı olacağını düşünmediğini katılımcılarla paylaştı.

YÖK Başkanı Özvar üniversitelerin sahip oldukları bölgesel misyon kapsamında öncelikle bölgesini iyi bir şekilde analiz etmesi, bulunduğu bölgenin ve toplumun ihtiyaçlarının neler olduğunu göz önünde bulundurması, bu kapsamda bölgelerine ve topluma sunabilecekleri her türlü eğitim, araştırma ve iş birliğini değerlendirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Kurumların kendi iç dinamiklerini gözden geçirmelerini önemsediklerini aktaran YÖK Başkanı Özvar, “Kurumlarınız gerek sahip oldukları fiziksel kapasite ve alt yapı, gerekse de insan gücü potansiyellerini dikkate alarak geleceğe yönelik planlamalarını bu kapsamda gerçekleştirmeli. Üniversitelerinizin bulundukları bölgelerle kuracakları iş birliği ve iletişimin kalitesinin yanında, bu süreçlerin sürdürülebilirliği de bir o kadar hayatidir.” İfadelerini kullandı.

-“Devlet, üniversite ve sanayi iş birliğinden oluşan üçlü sarmal yapıya toplum da entegre edilmeli”

Bölgesel iş birliğinin sınırları oluşturulurken yükseköğretim kurumlarının üçlü sarmal (triple helix), yani devlet, üniversite ve sanayi iş birliğini, bir adım öteye götürerek bu sürece toplumu da entegre etmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Özvar, “Bu üçlü mekanizmaya toplumu da dahil ettiğinizde kuracağınız dörtlü mekanizma, sağlıklı bir iş birliği gerçekleştirmeniz için kolaylaştırıcı olacaktır. Bu sayede, yükseköğretim kurumlarınız, devlet özel sektör kuruluşları, iş dünyası ve toplumla bütünleşik bir mekanizmayı oluşturabileceklerdir. Bu mekanizma ve süreçlerin düzgün bir şekilde işlemesi neticesinde, üniversiteleriniz, devlet ve özel sektör kuruluşlarıyla uyumlu, iş dünyasının bilgi ve insan kaynağı ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilen, toplum beklentilerini karşılayan ve bu sayede bölgesel kalkınmanın ve dolayısıyla ulusal kalkınmanın önünü açan kuruluşlar haline gelebilecektir.” dedi.

Bölgesinde lider konumdaki üniversitelerin, hem eğitim amacıyla farklı bölgelere hareket eden öğrencileri, hem de yatırım yapacak iş dünyasını bölgeye çekerek bölgeyi adeta bir cazibe merkezi haline getirebileceğini ifade eden Özvar, farklı yapı ve misyondaki üniversitelerin farklılıklarıyla ve sahip oldukları önceliklendirmelerle birlikte, Türkiye yükseköğretim sisteminin işlevsel bir parçasının olduğuna dikkat çekti.

- “YÖK Akademik Hareketlilik Projesi’ni başlattık”

Bölgesel kalkınma üniversitelerimizin araştırma üniversitelerimizle, diğer devlet ve vakıf üniversitelerimizle iş birliğini önemsediklerine değinen YÖK Başkanı Özvar konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Bu iş birliği süreçlerinden biri olarak, bildiğiniz üzere, 2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı Bahar Döneminden itibaren YÖK Akademik Hareketlilik Projesini başlatıyoruz. Başkanlığımız tarafından başlatılan bu proje ile, öncelikle 2006 yılından sonra kurulan üniversitelerde öğretim üyesi temininde güçlük çekilen programlara destek olma, üniversitelerimiz arasında öğretim elemanı hareketliliğini artırma ve öğrencilerimizi farklı üniversitelerimizin öğretim üyeleriyle buluşturma amacı güdüyoruz.”

- Bölgesel Kalkınma Odaklı üniversitelere ait istatistikler-

Hem mevcut durumun daha iyi değerlendirilmesi hem de bundan sonraki hedeflerin bu çerçevede oluşturulması için program kapsamındaki üniversiteler ile ilgili bazı istatistiki bilgileri paylaşan Özvar, Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması programı kapsamındaki 22 üniversitenin, toplam üniversite sayısının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturduğunu ve bu üniversitelerin toplam yüz yüze öğrenci sayısının, Türkiye’deki devlet üniversitelerindeki toplam yüz yüze öğrenci sayısının yüzde 13’ünü, toplam öğretim üyesi sayısının ise devlet üniversitelerindeki toplam öğretim üyesi sayısının yüzde 11’i olduğunu aktardı.

- “Bölgesel kalkınma odaklı üniversiteler, eğitim öğretim açısından önemli bir yükü üstlenmiş durumdalar”

Bölgesel kalkınma odaklı üniversitelerdeki toplam yüz yüze öğrenci sayısının, 2006 sonrası kurulan 60 devlet üniversitesinin toplam yüz yüze öğrenci sayısının yüzde 45’i, toplam öğretim üyesi sayısının ise 2006 sonrası kurulan devlet üniversitelerinin toplam öğretim üyesi sayısının yüzde 39’u kadar olduğunu ileten Özvar, bu şekilde, bölgesel kalkınma odaklı üniversitelerin, eğitim öğretim açısından önemli bir yükü üstlenmiş olduklarını dile getirdi.

Bölgesel kalkınma odaklı üniversitelerin toplam önlisans öğrenci sayısının, Türkiye’deki devlet üniversitelerindeki toplam önlisans öğrenci sayısının yüzde 19’unu, lisans öğrenci sayısının ise yüzde 12’sini oluşturduğunu dile getiren Özvar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bölgesel kalkınma odaklı üniversitelerimizin toplam yüksek lisans öğrenci sayısı, devlet üniversitelerindeki toplam yüksek lisans öğrenci sayısının yüzde 11’ini oluşturmaktadır. Doktora öğrenci sayısı ise yüzde 4’ünü oluşturmaktadır. Benzer şekilde, toplam doktora mezunlarının yüzde 4’ü bölgesel kalkınma odaklı üniversitelerimizden mezun olmaktadır. Bölgesel kalkınma odaklı üniversitelerimizde üniversite başına 18 bin 500 öğrenci düşerken 395 de öğretim üyesi düşmektedir.

Bölgesel kalkınma odaklı üniversitelerimizin toplam uluslararası öğrenci sayısı, devlet üniversitelerindeki toplam uluslararası öğrenci sayısının yüzde 12’si kadarken, toplam uluslararası öğretim üyesi sayısı da yine yüzde 12’dir. Bölgesel kalkınma odaklı üniversitelerimizin toplam uluslararası öğrenci sayısı, 2006 sonrası kurulan devlet üniversitelerimizin toplam uluslararası öğrenci sayısının yüzde 39’u kadarıyken, toplam uluslararası öğretim üyesi sayısı ise yüzde 33’ü kadardır. Bölgesel kalkınma misyonlu üniversitelerimizin 2021 yılında endeksli dergilerde yayımlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın sayıları oldukça farklılaşmakta olup 0,1 ile 0,54 yayın arasında değişmektedir.”

Bu istatistiklerin, üniversitelerin atacakları adımlarda ve geliştirecekleri stratejilerde yol göstermesi açısından hayati önemde olduğuna dikkat çeken Özvar, bu kapsamda, üniversitelerin ihtisaslaştığı alanlardaki bilgi birikimine katkıları önemsediklerinin altını çizdi.

Program kapsamındaki üniversitelerden beklentilerinin, bölgesel kalkınmada rol almaları ve araştırma kapasitelerini geliştirmeleri olduğunu aktaran Özvar, bu kurumların hem bölgesel hem de ulusal ihtiyaçları dikkate alarak ülkemizin geleceğine her geçen gün daha fazla katkı sunacağına canı gönülden inandığını belirterek konuşmasını tamamladı.

Programın öğleden sonraki bölümünde “Program Genelinde Genel Değerlendirmeler Toplantısı” yapıldı. Toplantıda Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkanı Muhammet Adak sunum yaptı. Kastamonu Üniversitesi senato toplantısına başkanlık eden Özvar, daha sonra öğrencilerle bir araya gelerek sohbet etti. 50/D'li araştırma görevlisi ve öğrenci affından yararlanarak üniversiteye dönen öğrenciler YÖK Başkanı Erol Özvar’a süreç boyunca gösterdiği katkılardan dolayı teşekkür ederek çiçek takdim etti.​


​​​