“2019-2020 YÜKSEKÖĞRETİM AKADEMİK YILI AÇILIŞ TÖRENİ” CUMHURBAŞKANLIĞI
KÜLLİYESİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
18 Eylül 2019/ Cumhurbaşkanlığı Külliyesi-Ankara
“2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni”, Cumhurbaşkanı Sayın
Recep Tayyip Erdoğan'ın da teşrifleriyle, YÖK tarafından Cumhurbaşkanlığı
Külliyesinde gerçekleştirildi.
Toplu akademik yılı açılış törenine Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sayın TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve devlet
erkânının yanı sıra Bakanlar, YÖK üyeleri, ilgili Kurum Başkanları,
Büyükelçiler, bütün üniversite rektörleri ile üniversiteleri temsilen
akademisyen ve öğrenciler olmak üzere yaklaşık 2 bin kişi katıldı.
Törende YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç ve Cumhurbaşkanı Sayın
Recep Tayyip Erdoğan birer konuşma gerçekleştirdi.
Açılış töreninin sonunda, YÖK tarafından her yıl, bireysel ve kurumsal
olmak üzere iki kategoride verilen “YÖK 2019 Üstün Başarı Ödülleri” de
sahiplerini buldu.
Törende ilk olarak Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası
tarafından müzik dinletisi yapıldı. Ardından Türk Yükseköğretimi’ni
anlatan bir video gösterimi gerçekleştirildi.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren YÖK Başkanı Saraç, Yükseköğretim Kurulu
olarak temel çabalarının, yükseköğretim sistemimizdeki olağan süreçleri
yani rutini sürdürmekten ziyade, yükseköğretimi tedrici bir şekilde yeniden
inşa etmek olduğunu belirtti.
Ülkemizin bugün dünyada küresel bir aktör olduğunu, büyük bir yarışın
içinde olduğunu ve bu büyük yarışı önde sürdürme kararlılığında olduğunu
ifade eden Başkan Saraç, “Her türlü sömürüye karşı savaşan bir ülkenin
yükseköğretim sisteminin, akademinin tüm alanlarında, tekrarlayan değil
üreten olması gerektiğinin bilincindeyiz. Anadolu’nun her köşesindeki
üniversitelerimizi, eğitimin yanı sıra topluma hizmet noktasında da işlev
görebilmeleri için, YÖK olarak devletimizin diğer kurumları ile birlikte
tüm imkânlarımızla destekliyoruz.” dedi.
Değişen dünyada yükseköğretim ile hedeflenen çıktılarının değiştiğine
dikkat çeken YÖK Başkanı Saraç, bugünün meslek tanımlarının geleceğin
teknolojileri dizayn edilirken yetersiz kalacağının altını çizdi.
Geçen beş yıl içerisinde, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın
kendilerine duyduğu güven ve destekleri ile birçok yapısal değişikliği
uygulamaya koyduklarını dile getiren YÖK Başkanı Saraç, Türkiye Projesi
olarak nitelendirdikleri ve gurur duydukları YÖK 100/2000 Doktora Projesi
ile 2023 için çizilen vizyonda “net kalkınma değerini kendi beyin gücüne
dayanarak artırabilen” bir Türkiye hedeflediklerini vurguladı.
Yeni YÖK’ün başlatmış olduğu girişimler ile yasal bir zemine de kavuşan
“Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi” sayesinde üniversitelerin
tek tip bir yapıdan kurtulduğunu ve bölgelerine katkı sağlayan
üniversiteler haline geldiğini aktaran YÖK Başkanı, projenin Araştırma
Üniversiteleri ve bölgesel kalkınma odaklı üniversiteler
olarak iki ana koldan sürdürüldüğünü belirtti.
Bir ülkenin yükseköğretiminin uluslararasılaşmasının sadece ekonomik bir
mesele olmadığını, o ülkenin uluslararası görünürlüğü ve etkinliğine katkı
sağlayarak yükseköğretimin standartlarını daha da yükselttiğinin de altını
çizen Başkan Saraç, “Bu maksatla ‘hedef odaklı uluslararasılaşma’ projesini
başlattık ve bu projemiz de başarı ile devam ediyor. Dört yılda YÖK Başkanı
ve ilgili bakanlar arasında imzalanan protokol ve anlaşma sayısı önceki 32
yılda imzalanan anlaşma sayısının iki katından daha fazla.” diye konuştu.
21. yüzyılın hâkim gücü endüstri 4.0 ve dijitalleşme ile birlikte insan
hayatının tüm noktalarında süreklilik gösteren değişkenliklerin ve
alışkanlıkların oluştuğunu aktaran YÖK Başkanı Saraç konuşmasının şu
şekilde sürdürdü:
“Alışık olduğumuz durağan bir sistemden daha dinamik sistemlere
geçilmektedir. Eğitimde bilgi kadar yeteneklerin geliştirilmesi ve
kazandırılması da ön plandadır.
Yükseköğretim Kurulu olarak bütün bu süreçlerle ilgili birçok çalışmayı
başlattık. Dijital Dönüşüm programı bunlardan biridir. Bu projeyi Doğu ve
Güney Doğu Anadolu’daki 16 üniversitemizde başlattık. Bu proje ile bu yıl
36 bin 2 öğrenci, 3 bin 112 öğretim elemanı merkezi bir planlama ile eğitim
aldılar. Böylece, dijital dünyanın algoritmasına aşina bir işgücü
yetiştirmeyi hedefliyoruz. Program kamuya yük getirmeden
üniversitelerimizin alt yapıları kullanılarak sürdürülmekte ve
Yükseköğretim Kurulunca koordine edilmektedir.
Endüstri 4.0 ve dijital dönüşümün etkileri birçok yeni meslek alanlarının
oluşmasına veya mevcut iş alanlarının dönüşüme uğramasına neden oluyor.
Türk iş dünyasında, iş hayatı için gerekli görülen temel yeteneklerin yüzde
41’inin 2020 itibari ile değişeceği ifade ediliyor. Türkiye’de
yükseköğretim politikalarını yürüten kurum olarak biz de yetiştirdiğimiz
gençlerin kariyer yollarında daha başarılı olmaları ve ülkenin ekonomik ve
sosyal refahına mutlak katkı koyabilmeleri saikini önemle önde tutuyoruz.”
Hukuk fakültesine yeni girecekler için mesleki yeterlik sınavı konması gibi
pek çok iyileştirici ve yükseköğretimde sıçrama yaptıracak önerilerinin 11.
Kalkınma Planında Sayın Cumhurbaşkanının destekleri ile yer bulduğunu
hatırlatan Başkan Saraç, bu plandaki yönlendirmeler gerçekleştiğinde,
yükseköğretimde bir devrimin olacağına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın döneminde Türk yükseköğretiminin hak ettiği yeri kazanacağına
olan inancını dile getirdi.
YÖK Başkanı Saraç, artık YÖK’ün, toplumun talepleri ve değerlerine direnen,
siyasete yön vermeye çalışan, otoriter, aşırı merkeziyetçi kimliğinden
bütünüyle uzaklaşarak milletinin değerleri ile bütünleşmiş, ülkesinin
kalkınmasına katkı sağlamaya çalışan, yetki paylaşımına önem veren, dış
paydaşların görüşlerini kararlarına yansıtan ve yükseköğretim ile ilgili
politikalar üreten bir kurum halini aldığını ifade ederek konuşmasını
tamamladı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'ın törende yapmış olduğu konuşmanın
tamamını okumak için tıklayınız.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise konuşmasında 2019-2020 akademik
yılının hayırlara vesile olmasını dileyerek, yeni akademik yılda hocalara
ve öğrencilere başarı temennisinde bulundu.
Eğitim, öğretim meselesinin önümüzdeki dönemde de öncelikleri arasında ilk
sırada yer almaya devam edeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, akademisyenlerden, öğretmenlerden resmi ve özel eğitim öğretim kurumları
yöneticilerinden başlayarak veliler ve öğrenciler dahil bu konuda
söyleyecek sözü olan herkese gönüllerinin ve kulaklarının açık olduğunun
altını çizdi.
En büyük adaletsizliğin eğitim öğretim hayatındaki adaletsizlik olduğunu
belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu adaletsizliğin telafisinin çok zor
olduğunu kaydetti. Bunun için göreve geldikleri günden beri öncelikle
eğitim öğretim konusunda mümkün olan en iyi imkanları sağlamanın gayreti
içinde olduklarını vurguladı.
Türkiye'nin yükseköğrenim alanında da özellikle son 17 yılda çok büyük bir
başarıya imza attığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şu şekilde
sürdürdü:
"Üniversite sayısının 76'dan 207'ye, öğretim elemanı sayısının 70 binden
168 bine, öğrenci sayısının 1,6 milyondan 8 milyona yükselmiş olması bu
başarının en bariz ifadesidir. Almanya'da yükseköğrenim çağındaki öğrenci
sayısı 3 milyon civarı. Bizde 8 milyon. Almanya'nın nüfusu bizim
nüfusumuzla hemen hemen aynı. Sayın Şansölye bunu öğrenince 'Ben bunu
bilmiyordum' dedi. Nitelik noktasında aşmamız gereken şüphesiz ki bir
mesafe var ama dikkat edin öğretim üyelerimizin de sayısını da sürekli
artırıyoruz. Şimdi bizim arzumuz öğrencimizin niteliğini artırırken
şüphesiz ki hocalarımızın da niteliğinin artması ve evlatlarına,
öğrencilerine de o denli sahip çıkması gerekir ki biz hem hocalarımızla hem
de öğrencilerimizle ayrıca iftihar edelim. Bu adımı atabilir miyiz, atarız.
Bu millet bunu da başarır.
İlk öğretimden itibaren tüm eğitim öğretim sisteminin adeta bir huni
biçiminde yükseköğrenime doğru aktığı bir iklimde Türkiye'nin bilim
kalitesini düşünebilmesinin mümkün değil. Öncelikle bu çarpık sistemi
değiştirerek, neredeyse isteyen her lise mezunu gencin yükseköğrenime devam
edebileceği bir alt yapı kurduk."
Rektör atama kriterlerini çok daha yükseğe çıkartarak, adayları akademik ve
idari bakımdan çok sıkı bir inceleme sürecinden geçireceklerini bildiren
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversiteleri yaygınlaştırılırken
öğrencilerin barınma ve geçinme sorunlarını da unutmadıklarına işaret
ederek, yurtların yatak kapasitesini 677 bine çıkarttıklarını ve bunu
önümüzdeki yıllarda 865 bine kadar yükselteceklerini söyledi.
Türkiye’deki vakıf üniversitelerini vakıf olmaktan çıkıp, tamamen ticari
çalıştıklarını belirten Erdoğan, "Vakıf dediğimiz zaman farklı şeyler
anlıyoruz. Öğrencisinin cebinden ne çıkacak o değil, tam aksine vakıfta,
ecdat nasıl tanımlıyor; 'Cebi hümayunundan ödemek suretiyle' diyor. Şimdi
de bizim vakıf üniversitelerinin patronları, kendi cebi hümayunlarından
değil, orayı doldurmak için gayret ediyorlar. Buna bakmamız lazım."
ifadelerini kullandı.
Vakıf üniversitelerinin üzerine yapışan ticari kurum algısının önüne geçmek
için Vakıf üniversitelerimizin üzerlerine gidilmesi gerektiğini ifade eden
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilhassa kalite odaklı gelişme için bilimsel
araştırmalara daha çok yönelmelerini sağlamaları gerektiğinin altını çizdi.
Açılış konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a YÖK
Başkanı Saraç tarafından, klasik manada bir şiiri anlayabilmek için gerekli
olan bütün edebî bilgileri ihtiva eden ve Türk Dil Kurumu tarafından 2019
yılında yayımlanan “Klasik Edebiyat Bilgisi” isimli eser takdim edildi.
Hediye takdimi sonrası, üniversitelerdeki bilimsel araştırma ile
gerçekleştirilen çalışmaları, projeleri, tezleri ve topluma hizmet
faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla YÖK tarafından ilk kez 2017-2018
eğitim öğretim yılında verilen “YÖK 2019 Üstün Başarı Ödülleri”, ödül
almaya hak kazanan akademisyen ve üniversitelere verildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen ödüller, bireysel ve kurumsal olmak üzere iki
kategoride sahiplerini buldu.
“YÖK 2019 Üstün Başarı Ödülleri” kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan tarafından verilen “Bireysel Ödüller”,
Sosyal ve Beşeri Bilimler Kategorisinde, Fen ve Mühendislik Bilimleri
Kategorisinde, Sağlık Bilimleri Kategorisinde
sahiplerini buldu.
“YÖK 2019 Üstün Başarı Ödülleri” kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan tarafından verilen “Kurumsal Ödüller” ise,Topluma Hizmet Ödülü, Yerel Kalkınmaya Katkı Ödülü, Üniversite-Sektör İşbirliği Ödülü ve Uluslararası İşbirliği Ödülü kategorilerinde sahiplerini
buldu.
Ödüllerin dağıtılmasının ardından, YÖK 100/2000 Doktora Projesi, YÖK TEBİP
Projesi ve farklı üniversiteleri temsilen törene katılan öğrenciler tarafından, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çiçek takdimi yapıldı.