YÖK’ÜN “YÜKSEKÖĞRETİMDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM PROJESİ”NDE İMZALAR ATILDI
18 Şubat 2019 / Ağrı
Yükseköğretimde Uluslararasılaşma, Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon
Farklılaşması ve İhtisaslaşma, Araştırma Üniversiteleri, YÖK 100 /2000
Doktora Bursları, YÖKDİL, YÖK-TEBİP, YÖK Bursları gibi birçok projeyi
hayata geçiren “Yeni YÖK” ün bu seneki ana hedefi : “Yükseköğretimde
Dijital Dönüşüm”
Türk yükseköğretiminde kalite odaklı birçok ilki ve projeyi hayata geçirmiş
olan “Yeni YÖK”, “Dijitalleşen YÖK” mottosuyla Yükseköğretimde Dijital
Dönüşüm Projesini yükseköğretim tarihinde ilk kez hayata geçiriyor.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinin ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Sayın Dr. Fuat Oktay’ın teşrifleriyle gerçekleştirilen proje
tanıtım toplantısına YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, Ağrı Valisi
Süleyman Elban ve il protokolü, YÖK yetkilileri, projedeki pilot
üniversitelerin rektörleri, bölgedeki üniversite rektörleri, akademisyenler
ve öğrenciler katıldı.
Toplantının açılışında ilk olarak projede yer alan ve toplantıya ev
sahipliğini yapan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Abdulhalik Karabulut konuşma yaptı. Rektör Prof. Dr. Karabulut’un ardından
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan tarafından projeye ilişkin
bilgilendirme sunumu yapıldı.
Sunumun ardından konuşma yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç,
projenin, 8 pilot üniversitede uygulanmaya başlandığını ve bu sayının
tedricen artacağını belirterek konuşmasına başladı.
Bu 8 üniversitede gün itibari ile 3 bin civarında akademisyenin dijital
okur-yazarlık derslerini aldığını, 40 bin öğrenci de bu yarıyılda bu derse
kayıt yaptırdığını ve bu yarıyıl tatilinde derslerini almaya
başlayacaklarını sözlerine ekleyen Başkan Saraç,
“Üniversiteler, artık gerek öğrenciler gerek akademisyenler için küresel
bazda bir rekabet ortamındadırlar. Dijital kapasite bu rekabette önde
yarışabilmek için en önemli ögelerden biri olarak değerlendiriliyor.” diye
konuştu.
Bir başka başlığın bilimsel yayınlara ve araştırma verilerine çevrimiçi
(online) erişimin günümüzde bilim yapmanın, teknolojik yenilik yaratmanın,
ekonomik ve insani gelişmenin en önemli koşulu haline geldiğini vurgulayan
YÖK Başkanı, ”Yeni YÖK” olarak, açık erişim ve açık bilim konusunda da
çalışmalar başlattıklarının altını çizdi.
Ülkemizdeki bütün üniversitelerde uluslararası standartlarda açık akademik
arşiv sistemlerinin kurulacağını ifade eden YÖK Başkanı Saraç konuşmasını
şu şekilde sürdürdü:
“Üniversite arşivlerinin Avrupa Açık Erişim yapısı ile bütünleşmesi
sağlanacak, akademisyenlerin araştırmacı numaraları kullanımına (ORC—ID)
kullanımına özen gösterilecektir. Bu konuda TÜBİTAK ile işbirliği
içerisinde çalışmalar yürütülmektedir.
Ülkemizin sürdürülebilir kalkınma süreçlerine çok ciddi katkılar
sağlayacağına inandığım, yükseköğretim düzeni içinde, ısrarla ve özenle
yerleşmelerini dilediğim, istediğim bütün bu projeleri, bu nedenlerledir ki
bütün sunumlarımda anlatmaya, vurgulamaya devam ediyorum.”
YÖK olarak çalışmalarının temelinde önce insan faktörünün olması
gerektiğinin bilinci ile hareket ettiklerini dile getiren Başkan Saraç,
“Sadece sosyal bilimlerde ve sanatta okuyan öğrencilerimizin değil, 8
milyonluk bu değerli beşeri sermayemizin tümünün, akademik bilginin yanında
ruhlarına hitap edecek, fikir dünyalarını geliştirecek, zenginleştirecek
edebiyat, tarih, sanat gibi alanlarda engin donanımlarla yetişmelerini
sağlamayı da asla göz ardı etmemekteyiz.” Diyerek konuşmasını sonlandırdı.
YÖK Başkanı Saraç’ın toplantıda yaptığı konuşmanın metni için tıklayınız.
YÖK Başkanı Saraç’ın ardından konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay dijital dönüşüm ve yeni teknolojilerin ülkeye kazandırılmasında her zaman
öncü olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını katılımcılara
ileterek konuşmasına başladı.
Almanya'da Endüstri 4.0, Japonya'da Toplum 5.0, ABD'de 4. Devrim gibi adlar
verilen bu dönemin ülkemizdeki karşılığı Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital
Türkiye olduğunu belirten Oktay, veri üretiminden güvenliğine, savunma,
sağlık, eğitimden bilişim teknolojilerine kadar her alanda kendi
ayaklarımızın üzerinde durmak mecburiyetinde olduğumuzun altını çizdi.
Bu sorumlulukların bilinciyle tüm bu süreçlerin gerektirdiği mevzuat
çalışmalarını da yaparak, ülkemizin dijitalleşme standartlarını
belirlediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı, “Dünya Ekonomik
Forumu'nun hesaplarına göre gelecek 10 yılda dijitalleşmenin, dijital
dönüşümün ekonomiye etkisi yaklaşık 100 trilyon dolar tutarında olacak. Bu
çerçevede, Türkiye'nin dönüşüm alanında rekabetçi konuma gelmesi için tam
bir seferberlik halinde yerli ve milli teknolojileri geliştirmeye gayret
ediyoruz. Bu gayretlerde üniversitelerin öncü rol üstlenmeleri ve önden
gitmeleri gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
Açılış konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve YÖK
Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç’ın da katılımıyla, projenin ilk olarak
doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesinden seçilen sekiz pilot üniversitede
uygulanmasını içeren protokollerin ilgili üniversite rektörleri tarafından
imzalandığı tören gerçekleştirildi.
- Pilot üniversitelerden sonra bütün üniversitelerde uygulanacak
İmzalanan protokol ile üniversitelerde ders anlatım süreçlerinden ödevlere
kadar tüm süreçlerde dijital teknolojilerinin yaygın kullanımı öngörülüyor.
YÖK'ün yürüttüğü proje ilk olarak Ağrı İbrahim Çeçen, Bayburt, Iğdır,
Munzur, Muş Alparslan, Siirt, Şırnak, Bingöl üniversitelerinde uygulanacak,
ardından Türkiye genelindeki bütün üniversitelerde hayata geçirilecek.
- Yükseköğretimimiz küresel çapta rekabet edebilir yapıya
kavuşturulacak
Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesi, insan odaklı bir yaklaşımla Türk
yükseköğretiminin dijitalleşmesini sağlayarak, ülkemizin 2023 hedeflerine
uygun, yerel özelliklerini kaybetmeden küresel çapta rekabet edebilir bir
yapıya kavuşturmayı amaçlamaktadır. Dijitalleşmenin getirdiği imkânları
yükseköğretimin pek çok alanında kullanmayı ve dijitalleşmenin gücünü
toplumun her katmanına eriştirmeyi hedeflemektedir.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan YÖK’ün dijital dönüşüm hedefini isabetli
bulmuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
yapılan akademik yıl açılış töreninde de işaret ettiği ve Cumhurbaşkanlığı
bünyesinde kurulan Dijital Dönüşüm Ofisi’nin de hedefleri arasında yer alan
dijital dönüşüm ile üniversitelerin teknolojik alt yapısı hazırlanarak buna
uygun iş süreçleri de yeniden tasarlanacak. Törende, YÖK'ün bu seneki
hedefinin dijitalleşme olmasının isabetli bir tercih olduğuna değinen
Erdoğan, Türkiye'nin, her alanda çağı yakalamak ve ötesine geçmek için önce
dijital dönüşümünü tamamlamak zorunluluğu taşıdığının altını çizmişti.
- Dersler Öğrenme Yönetim Sistemi (LMS) üzerinden dijital ortamda da
yapılabilecek
Proje ile ABD ve Avrupa'daki birçok üniversitedeki gibi Türk
üniversitelerinde de artık, öğretim üyeleri ile üniversite öğrencileri,
Öğrenme Yönetim Sistemi (LMS) üzerinden interaktif şekilde iletişime
geçerek dersleri ve projeleri yüz yüze eğitimin yanında dijital ortamda da
sürdürecek. Böylece teknolojinin öğrenme süreçlerine entegrasyonu için
kitlesel açık çevrimiçi dersler, açık eğitsel kaynaklar, yapay zekâ, bulut
bilişim, veri madenciliği çalışmalarına öncelik verilecek.
- Projenin ön hazırlık çalışmaları yapıldı
Proje kapsamında ön hazırlık çalışması olarak öncelikle doğu ve güneydoğu
Anadolu bölgesinden belirlenen 8 üniversitenin öğretim elemanlarına 2018
Kasım itibarıyla dijital ortamda 6 haftalık bir süreçte "Dijital Çağda
Yükseköğretimde Öğrenme ve Öğretme" dersi verilmeye başlandı.
Projeye dahil olan 8 üniversiteden 850 Araştırma Görevlisi, 864 Öğretim
Görevlisi, 1089 Doktor Öğretim Üyesi, 152 Doçent ve 138 Profesör ünvanlı 3
bin 93 öğretim elemanı "Dijital Çağda Yükseköğretimde Öğrenme ve Öğretme"
dersi aldı. Derslerde, dijital dönüşümde kendilerinden beklenen rol ve
becerileri, yeni öğrenme yaklaşımları, başta Açık Ders Malzemeleri ve
Kitlesel Açık Çevrimiçi Dersler olmak üzere dijital ortam ve uygulamaları
aktarıldı.
- Eğitim sadece kampüslerde sınıflarda sınırlı kalmayacak
Dünya genelinde özellikle ABD ve Avrupa'daki üniversitelerde öğretim
üyeleri artık sınıf eğitiminin yanında öğrencilerine animasyonlu ve
etkileşimli videolar, eğitmen videoları, ek kaynaklar ve makalelerle
zenginleştirilmiş dijital ders malzemeleri de sunuyor. Z kuşağı öğrencileri
artık dijital ortamda ders materyallerini de üniversitelerden talep eder
hale geldi. Projenin en önemli hedeflerinden birisi de her öğretim
elemanını kendi dersinin “öğretim tasarımcısı” yapmak.
- Öğretim üyeleri, öğrencileriyle dijital ortamda da buluşacak
Proje ile üniversitelere Öğrenme Yönetim Sistemi (LMS) ve dijital
teknolojiler konusunda teknik destek verilecek. Üniversitelerde artık,
öğretim üyeleri ile üniversite öğrencileri, Öğrenme Yönetim Sistemi (LMS)
aracılığıyla iletişime geçerek dersleri ve projeleri yüz yüze eğitimin
yanında dijital ortamda da sürdürecek.
- Öğrencilerin sistemde kendilerine özel bir alanı olacak
Her öğrencinin bu sistem üzerinde kendine ait özel bir sayfası olacak ve
tüm dijital ders malzemeleri bu sistem üzerinden takip edilebilecek.
Öğrenme yönetim sistemlerinde modül olarak yer alan öğrenme analitikleriyle
öğrencinin başarısını arttırmak mümkün olabilecek. Bu bağlamda öğrenme
analitikleri öğrencinin başarısı için öğrenciye, öğretim elemanına ve
danışmanlara gerçek zamanlı bilgi verecek.
- Online ortamda kitaplar, videolar ve animasyonlar ders materyali
olarak kullanılabilecek
Bu sistem sayesinde bir öğretim üyesi artık kitabı online ortama
aktarabilecek, sanal ortamda video ve animasyonlarla desteklenmiş ders
materyalleri hazırlayarak öğrencilere internet ortamında sunabilecek.
Böylece öğrenciler, üniversitelerde 40- 50 dakikalık dersler dışında her
ortamda öğrenmeye devam edebilecek.
- Üniversite öğrencilerine "dijital okuryazarlık" dersi
Projenin öğrencilerle ilgili ayağında pilot üniversitelerin müfredatlarına
2018-2019 Bahar döneminde "Dijital Okur-Yazarlık" dersi eklendi. Pilot
üniversitelerdeki yaklaşık 40 bin öğrenciye ise dijital okuryazarlık dersi
kapsamında "internet teknolojileri", "taşınabilir teknolojiler", "sosyal
ağlar", "teknoloji, toplum ve insan", "bilişim etiği", "teknoloji ve hayat
boyu öğrenme", "bulut bilişim”, “geleceğin teknolojileri" konularında
eğitimler verilecek.