Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Bilim İletişimi Ofisi Tanıtım
Toplantısında Konuştu:
“Bilim Vatan dediğimiz bu büyük iş birliği ile dünyadaki Türk Bilim
insanları güç birliği yapma ve birlikte çalışma imkanı bulacaklar”
“Bilim ile vatanın sınırlarını büyütmeye, gücünü arttırmaya hazırız”
“Bilim, toplumları ileriye taşıyan en büyük güçtür ve bu gücü toplumla
paylaşmak bizim en büyük sorumluluğumuzdur”
“Bilim iletişimi, bilimsel bilginin yalnızca akademik ortamlarda
kalmamasını, toplumun geniş kesimlerine ulaşmasını sağlayan kritik bir
köprüdür”
“Bilim iletişiminin, yumuşak bir güç olarak ülkemizin kamu
diplomasisine de çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum”
17 Şubat 2025
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, üniversitelerde üretilen bilimin
yüksek ve güçlü bir sesle hem Türk kamuoyuna hem de dünyaya duyurma
amacıyla Yükseköğretim Kurulu bünyesinde Bilim İletişimi Ofisi kurulduğunu
duyurdu.
Yükseköğretim Kurulunda düzenlenen Bilim İletişimi Ofisi Üniversiteler
Buluşması’nın açılışında konuşan Özvar, bilimsel bilginin sadece
kampüslerde, sınıflarda, laboratuvarlarda, akademik dergilerde veya
konferans salonlarında kalmaması gerektiğine inandıklarını söyledi.
Özvar, “Bilim, toplumları ileriye taşıyan en büyük güçtür ve bu gücü
toplumla paylaşmak bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Bilim iletişimi,
bilimsel bilginin yalnızca üniversiteler ve araştırma merkezleri gibi
akademik ortamlarda kalmamasını, toplumun geniş kesimlerine ulaşmasını
sağlayan kritik bir köprüdür.” dedi.
“Bilim Vatan’ı inşa etmeyi amaçlıyoruz”
Özvar, “İşte bugün tam da bu noktada çok önemli bir yapıyı, Yükseköğretim
Kurulu Bilim İletişimi Ofisi’ni hayata geçiriyoruz. Bilim İletişimi
Ofisi’ni Yükseköğretim Kurulu bünyesinde kurarak üniversitelerimizde
üretilen bilimi yüksek ve güçlü bir sesle hem Türk kamuoyuna hem de dünyaya
duyurmayı amaçlıyoruz. Bilim iletişimi ile sınırlarını dünyanın her bir
yanındaki Türk bilim insanlarının akademik çalışmalarıyla oluşturacağı Bilim
Vatan’ı inşa etmeyi amaçlıyoruz. Bilim insanlarımızın aralarındaki bağları
güçlendirmeyi ve bu bağdan büyük bir güç birliği oluşturmayı hedefliyoruz.”
dedi.
“Bilim insanlarımızın araştırmalarını daha geniş kitlelere
ulaştıracağız”
Bilim İletişimi Ofisinin temel hedefinin üniversitelerin yürüttüğü bilim
iletişimi faaliyetlerini desteklemek ve bilim insanlarının araştırmalarını
daha geniş kitlelere ulaştırmak olduğunu vurgulayan Özvar, “Bilim İletişimi
Ofisi, bilim insanları ile medya profesyonelleri, politika yapıcılar ve
toplum arasındaki etkileşimi artırarak, bilginin daha erişilebilir ve
anlaşılır hale gelmesine katkı sağlayacaktır” dedi.
“Dezenformasyonla mücadelede de kritik bir rol oynayacak”
Özvar, bilim iletişiminin aynı zamanda günümüzde giderek artan bilgi
kirliliği, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonla mücadelede de kritik
bir rol oynacağını belirterek şöyle devam etti: “Özellikle dijital
platformlar aracılığıyla hızla yayılan bilim dışı veya çarpıtılmış
bilgiler, toplumun bilimsel gerçekleri yanlış anlamasına hatta bilimsel
gelişmelere karşı güvensizlik duymasına neden olabilmektedir. Etkili bir
bilim iletişimi stratejisiyle, bilimsel bilginin doğru, anlaşılır ve
güvenilir kaynaklardan sunulması sağlanarak, toplumun eleştirel düşünme
becerileri desteklenebilir ve bilim karşıtı söylemlere karşı güçlü bir
bilinç oluşturulabilir. Bu nedenle, bilim insanlarının ve akademik
kurumların kamuoyunu doğru bilgilendirme sorumluluğu her zamankinden daha
fazla önem taşımaktadır.” dedi.
-Uluslararasılaşma stratejisine katkı sunacak-
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, tüm üniversitelerde oluşturulacak Bilim
İletişimi Ofislerinin uluslararasılaşma stratejisine önemli katkılar
sunacağına işaret ederek, “Bilim iletişimi yalnızca bilginin aktarımı değil
aynı zamanda ülkemizin küresel bilim ve teknoloji ekosistemindeki konumunu
güçlendiren stratejik bir araçtır.” dedi.
“Türkiye bilim insanlarına ve öğrencilere kapısını sonuna kadar
açmıştır”
Bilim iletişiminin, yumuşak bir güç olarak kamu diplomasisine de çok
önemli katkılar sağlayacağına inandığın vurgulayan Özvar,
“Türkiye’nin dünyadaki ‘vicdanlı ülke’ imajına bilim iletişimi ile katkı
sağlamak için büyük bir heyecan duyduğumuzu söylemek isterim. Ülkemiz,
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Ukrayna’da,
Filistin’de ve dünyanın her yerinde mağdur olan bilim insanlarına ve
öğrencilere kapılarını sonuna kadar açmıştır. Açmaya da devam edecektir.”
dedi.
“Bilim Vatan’ın sınırları dünyanın her yerindeki Türk Bilim
insanlarının çalışmalarıyla çizilecek”
Özvar, Türkiyenin bilimsel ve teknolojik gelişmelere verdiği önemi
vurgulamak, bilim insanlarının uluslararası platformlarda daha görünür
olmasını sağlamak amacıyla Bilim İletişimi Ofisi bünyesinde de yeni
projeler geliştirdiklerini belirterek şöyle konuştu:
“Bunlardan ilki Türkiye’deki ve dünyadaki Türk bilim insanlarını bir araya
getirecek bir platformdur. Türk Bilim İnsanlarının envanterinin yer
alacağı, adına Bilim Vatan dediğimiz bu büyük iş birliği ile dünyadaki Türk
Bilim insanları güç birliği yapma ve birlikte çalışma imkanı bulacaklar
. Bilim Vatan’ın sınırları dünyanın her yerindeki Türk Bilim
insanlarının çalışmalarıyla çizilecek.
Bilim ile vatanın sınırlarını büyütmeye, gücünü arttırmaya hazırız. Bu
büyük güç birliğinde bilim insanlarımız uzmanlık alanlarına göre
birbirlerine daha rahat ulaşabilecek, akademik iş birlikleri
geliştirebilecek, proje çağrılarına katılabilecek ve fon olanaklarından
haberdar olabileceklerdir.
Dünyanın dört bir köşesinde eğitimlerini sürdüren doktora öğrencilerimizi
de dahil edeceğimiz bu platform sayesinde, genç araştırmacılar kıdemli
bilim insanlarıyla doğrudan iletişim kurarak akademik mentörlük ve
rehberlik alabileceklerdir. Böylece, Türkiye’nin bilimsel ekosistemi daha
güçlü, sürdürülebilir ve küresel ölçekte daha etkili bir hale gelecektir.
“Bugünün dünyasında bilim, yalnızca bilim insanlarının meselesi olamaz”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, günümüzde bilimsel bilginin yalnızca
akademik makaleler ve konferanslarla değil popüler bilim yazıları, kamuya
açık etkinlikler, kitle iletişim araçları, sosyal ve dijital medya,
belgeseller ve interaktif eğitim araçları gibi birçok farklı kanal
aracılığıyla yayılmaktada olduğunu vurguladı. Özvar, “Bilim iletişimi,
yalnızca bilgiyi değil aynı zamanda toplumun bilimle bağını güçlendirmek,
bilimsel düşünmeyi teşvik etmek ve bilimi daha erişilebilir kılmak
demektir. Bugünün dünyasında bilim, yalnızca bilim insanlarının meselesi
olamaz. Yapay zekâ ve dijitalleşmeden, genetik mühendisliğine, iklim
krizinden uzayın keşfine kadar hayatımızı şekillendiren büyük dönüşümler
yaşanırken, halkın bilime güven duyması, bilimsel gelişmeleri doğru anlayıp
tartışabilmesi büyük bir önem taşımaktadır.” şeklinde konuştu.
“Bilim, toplumların sığındığı güvenli bir liman işlevi görmüştür”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, tarih boyunca bilim insanlarının
yalnızca bilimi geliştiren kişiler olmadığını aynı zamanda kriz
dönemlerinde insanlığın en büyük umut kaynağı olduğunu vurguladı.
Özvar, “Savaş zamanlarında, ekonomik krizlerde, pandemilerde ve doğal
afetlerde bilimin ışığı her zaman yolumuzu aydınlatmış; bilim, toplumların
sığındığı güvenli bir liman işlevi görmüştür. Bilim insanları en zor
koşullarda bile aynı masa etrafında bir araya gelerek sorunlara çözümler
aramışlardır.” dedi.
Özvar “Yükseköğretim kurumlarımız, Bilim İletişimi Ofisleri aracılığıyla
ülkemizdeki bilim insanlarının uluslararası platformlarda daha fazla söz
sahibi olmasını sağlayabilir. Yükseköğretim Kurulu olarak bu yöndeki
çalışmaları teşvik edeceğimizi ve bilim diplomasisini destekleyeceğiz”
dedi.
“Bilim Kafe etkinlikleri düzenlenecek”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, önümüzdeki dönemde üniversitelerin
gerçekleştirdikleri bilimsel, kültürel ve sosyal çalışmaları daha fazla
kamuoyu ile paylaşmalarını teşvik edeceklerini söyledi. Özvar, “Bilim
insanlarımızın topluma daha yakın olmalarını sağlamak adına, halkın bilime
doğrudan erişimini kolaylaştıracak projeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz.
Bu kapsamda, dünyada ‘Bilim Kafe’ olarak bilinen ve etkin bir bilim
iletişimi yöntemi olan halka açık seminer serisini başlatıyoruz. Bu
etkinliklerde bilim insanlarımız, toplumla iç içe olabilecekleri mekanlarda,
kafeler, kıraathaneler, vapurlar, lokaller gibi halka açık alanlarda
doğrudan vatandaşlarımızla buluşarak bilimsel konuları sohbet havasında
anlatacaklar. Bu etkinlik, toplumun her kesiminden bireylerin bilime
erişimini mümkün kılarken, bilim insanlarımızın da halkın merak ettiği
konulara doğrudan cevap vermesine imkan sağlayacaktır.”
-Bilim dünyasının tüm paydaşlarını bir araya getiren dinamik bir
platform-
Bilim İletişimi Ofisinin, bilim dünyasının tüm paydaşlarını bir araya
getiren dinamik bir platform olmasını istediklerini ifade eden Özvar, “Bu
alanda üniversitelerimiz, araştırma enstitülerimiz, medya kuruluşlarımız,
özel sektör ve sivil toplum örgütleri ve tüm paydaşlarımızla yakın iş
birliği içinde çalışacağız. Bilimin toplumda hak ettiği yeri bulmasını
sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bugün burada attığımız bu adım,
bilim ve toplum arasındaki köprüyü güçlendirmek için kıymetli bir başlangıç
olacaktır. Sizlerin ilgisi, katkısı ve desteğiyle büyük başarılara imza
atacağımıza inanıyorum.” şeklinde konuştu.
“Siz sadece bir haber yapmayacaksınız, siz ülkemizin marka değerini
bilim ile güçlendireceksiniz”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar toplantıya katılan üniversitelerin basın
birimi temsilcilerine de seslenerek, “Bu noktada sizlere çok önemli
görevler düşüyor. Sizlerden döndüğünüzde, üniversitelerinizde üretilen
bilime daha meraklı gözlerle bakmanızı, akademisyenleri yakından takip
etmenizi, çekingen davranan hocalarımızı ürettikleri bilimi anlatmaya ve
toplumla daha fazla paylaşmaya teşvik etmenizi rica ediyorum. Siz sadece bir
haber yapmayacaksınız, siz ülkemizin marka değerini bilim ile
güçlendireceksiniz.” dedi.
- Toplantıda bilim iletişimi ofisinin üstleneceği misyon vurgulandı-
Yükseköğretim Kurulunda gerçekleştirilen toplantıya Yükseköğretim Kurulu
Başkanı Erol Özvar’ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş, Yükseköğretim
Yürütme Kurulu Üyeleri ve tüm üniversitelerden temsilciler katıldı.
Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan yaptığı
konuşmada bilimin insanlığın gelişiminin temel taşı olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Gündoğan, “Ancak bilimin gerçek değerini bulabilmesi için
toplumla etkileşim içerisinde erişilebilir ve anlaşılabilir bir şekilde
aktarılması gerekmektedir.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi
Koordinatörü İdris Kardaş ise bilim iletişiminin herkesin bileceği şekilde
bilimi anlatabilmek için çok değerli, çok kıymetli ve çok işlevsel olduğunu
belirtti.
Program kapsamında Bilim İletişiminde Yeni Yaklaşımlar ve Gelecek
Stratejileri konulu sunumu gerçekleştiren İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Lütfiye Durak Ata, “Türkiye'nin, bilim vatanının sınırlarını genişletirken
bilim iletişimi konusunda beraberce işler yapacağımıza inanıyorum ve bundan
da çok büyük heyecan duyuyorum.” ifadelerine yer verdi.
Bilimsel Bilgiyi Yaygınlaştırmada Üniversitelerin Gücü konulu sunumunda GTÜ
Rekötr Yardımcısı Prof. Dr. Elif Damla Arısan da bilimi anlatmanın daha
sonra yapılacak işlerin sürdürülebilirliğinin en anahtar noktalarından bir
tanesi olduğunu ifade etti.
Türk Bilim İnsanı Ağı Projesi konulu sunumu gerçekleştiren İTÜ Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Emrah Acar ise dünyanın her yerine yayılmış Türk bilim
insanlarının uzmanlıklarından daha efektif şekilde faydalanılabilmesi, Türk
araştırmacıların ve yeteneklerinin küresel ölçekte envanterini oluşturan,
dijital platform oluşturma fikrinin ortaya çıkışına değindi ve bilgi verdi.
Bilim İletişimi Uygulamaları konulu sunumunda ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Yunus Eren Kalay da akademik dünyanın dışında yer alan finans sağlayıcılar,
iş dünyası, öğretmenler, basın, hizmet sektörü, kural koyucular, özellikle
çocuklar, öğrenciler, toplum, STK her birine, yapılan bilimi uygun dilde
ulaştırmanın önemini vurguladı.