Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar:
“Dijitalleşme ve yapay zekâ programlarında oluşabilecek akademisyen
ihtiyacını karşılayacak projeler üzerinde çalışıyoruz”
“Mevcut hocalarımıza yetkinlik kazandıracağız ve yeni akademisyenleri
yükseköğretim sistemine entegre edeceğiz”
“Açıköğretim fakültelerini yeniden tasarlıyoruz”
“Açıköğretim beceri ve yetkinliklerini artırmak isteyen vatandaşlarımız
için hayat boyu öğrenme çerçevesinde yürüyecek”
08 Şubat 2025/İstanbul
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, yazılım ve yapay zekâ tabanlı
programlar açmaya devam edeceklerini belirterek, “Bu programlara yönelik
akademisyen ihtiyacı konusunda birkaç proje üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Özvar, yazılım ve yapay zekâ alanında bu yıl 20 üniversitede, 17 yeni
önlisans ve lisans programının 70’i aşkın sayıda açıldığını hatırlatarak,
“Vakıf üniversitelerimizde de devlet üniversitelerimizde de bu programları
açmaya devam edeceğiz. Bunu yaparken istihdama duyarlılığı artık azalmış,
mezunlarına bir iş temin edemeyen programları ise ya dönüştürecek ya da
kapatacağız” şeklinde konuştu.
Bilişim ve yapay zeka alanında doktorası, doçentliği olan veya lisansta bu
alanlara uygun programlardan mezun olmuş hocaların envanterini
çıkardıklarını, önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyulacak akademisyen sayısını
da öngördüklerini vurgulayan Özvar, “Mevcut hocalara yetkinlik
kazandırabilmek ve yeni akademisyen yetiştirmek için birkaç proje üzerinde
çalışıyoruz. Beceri ve yetkinlik odaklı eğitim verilerek ihtiyacı duyulacak
açığı kapatmak üzere bu arkadaşlarımızı yükseköğretim sistemine entegre
edeceğiz.” dedi.
-Sağlık ve tarım alanında da dijitalleşmeyi sağlayacak projeler
geliyor-
Meslek yüksekokullarında bulunan sağlık meslek programlarının da gözden
geçirildiğini ifade eden Özvar şöyle devam etti:
“Bilhassa istihdamla ilişiği azalmış sağlık programlarının yerine
dijitalleşmeye ağırlık veren dijital becerileri öne çıkartan programlar
açacağız. Yapmaya çalıştığımız şey mezunlarımıza vereceğimiz beceri ve
yetkinliklerle işgücü piyasalarında daha hızlı istihdam edinmelerini
sağlamaktır. Aslında yükseköğretim kurumlarının, bilhassa meslek
yüksekokullarındaki programların temel amacı da bu olmak durumundadır.
Tarımda dijitalleşme konusunda da yakında bütün yükseköğretim kamuoyuyla
paylaşacağımız önemli projeler gelecektir.”
“Açıköğretim fakülteleri hayat boyu öğrenme çerçevesinde yürüyecek”
Özvar, açıköğretim fakülteleri ile ilgili de önemli değişiklikler
yapacaklarını vurguladı.
Açıköğretimin örgün eğitimle yarışan, ona alternatif olacak programların
yer aldığı bir fakülte veya üniversite olmaktan çıkaracaklarını belirten
Özvar, “Açıköğretim fakültelerini gerek çalışan, gerek üniversitede okuma
imkânı bulamayan gerekse beceri ve yetkinliklerini artırmak isteyen
vatandaşlarımızın bu açığını kapatmak üzere yeniden tasarlıyoruz.
Açıköğretimin gerek kontenjan gerekse program yelpazesi artık büyük ölçüde
hayat boyu öğrenme çerçevesinde yürüyecek” dedi.
-Rektörlere “Üniversitelerin değişimi için liderlik yapın” çağrısı-
Türkiye’nin yükseköğretim alanında uluslararasılaşmasına ve dünyada daha
fazla dikkat çeken ülke olması için kalite güvencesinin önemine dikkat
çeken Özvar, kalitenin üniversitelerde bir kültür haline gelmesi
gerektiğini ifade etti.
Bu çalışmaların ancak üniversite rektörlerinin öncülüğünde
gerçekleştirilebileceğini belirten Özvar, “Bunu da ancak liderler
yapabilir, yani üniversite rektörleri. Son zamanlarda artık ‘rektör’ de
demiyorum, ‘üniversite liderleri’ tabirini kullanıyorum. Şu anda bir
üniversiteyi yönetmek artık mevzuatın tanımladığı rektörlük görevlilerinin
ötesinde bir liderlik gerektiriyor. Dolayısıyla kalite kültürünün yeşermesi
üniversitelerimizin liderlerine bağlı.” şeklinde konuştu.