Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar: "Türkiye'de yabancı düşmanlığı
tohumları ekilmeye çalışılıyor ve son zamanlarda uluslararası
öğrencilere yöneltilmeye çalışılıyor. Bu, Türkiye'ye karşı başlatılmış
tehlikeli bir kampanyadır. Bu akımın kökleri millî değildir."
"Bu topraklarda yabancı düşmanlığı tohumu yeşermez. Bu topraklar
yabancı düşmanlığına kapalıdır"
"Hedefimiz, uluslararası öğrenci sayımızı önümüzdeki yıllarda daha da
artırabilmektir. Uluslararası öğrencilerin yüzde 95'inden fazlası,
kendi imkanlarıyla burada okumaktadır"
14 Mayıs 2024 / Samsun
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Atatürk
Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Akademik Buluşma ve Ödül
Töreni"ne katıldı.
Dünyadaki benzerleriyle mukayese edildiğinde, Türk yükseköğretim sisteminin
öne çıkan özelliklerinin bulunduğuna işaret eden Özvar, Türk yükseköğretim
sisteminin ayırt edici temel vasıflarının başında üniversite adayları için
erişilebilirlik, bilim insanları için içericilik geldiğini ifade etti.
Son 30-40 yılda bütün dünyadaki genel eğilimin gittikçe artan ortaöğretim
mezununun üniversite eğitimi almak istemesi olduğunu anlatan Özvar, "Bu,
Türkiye'ye mahsus değildir. Küresel bir eğilimdir. Türkiye Cumhuriyeti
Devleti bu küresel eğilime zamanlıca cevap vermiştir, her türlü altyapı
çalışmasını tamamlayarak öğrencisine bu hizmetleri sunan ender ülkelerden
biridir. Öte yandan üniversitelerimiz Gazze’de yaşanan katliamlara karşı
vicdanının sesine kulak vererek demokratik protestolarda bulunan ve bunun
için ifade özgürlüğü kısıtlanan uluslararası akademisyenlere kapılarını
açmıştır. Bu yönüyle sistemimiz erişilebilirliği ve kapsayıcılığı ile ciddi
bir kapasite artışı kaydetmiştir. Bu noktada Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan’ın hükümetleri esnasında yükseköğretim alanına yapılan
yatırımlar fevkalade ehemmiyetlidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu
ortaya koyduğu bu uzak görüşlülüğü ve yapmış olduğu yatırımlar dolayısıyla
kendisine şükran borçluyuz." diye konuştu.
Türkiye’nin dünyaya örnek teşkil edecek bir yükseköğretim sistemi sunduğunu
belirten Özvar, okumak isteyen, üniversiteyi başarmak isteyen her gence
Türkiye Cumhuriyeti’nin kapılarının açık olduğunu anlattı.
Türk yükseköğretim sisteminin kapsayıcılığının ve ihata ediciliğinin sadece
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına mukayyet olmadığını ifade eden Özvar,
"Okumak isteyen, hakkıyla kazanan, imkanlarını ortaya koyarak buraya
gelmiş, uluslararası öğrencilere de aynı hakkı sunmaktadır. Bu bakımdan
Türkiye yükseköğretim sistemi sadece kendi vatandaşlarına değil ama
şartları yerine getiren, imkanları olan uluslararası öğrencilere de
kapılarını açmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye'de 190 ülkeden 350 bin uluslararası öğrenci eğitim alıyor"
Erol Özvar, uluslararası öğrencilerle ilgili, "Bugün Türkiye'de 350 bini
bulan uluslararası öğrenci vardır. 190 ülkeden fazla dünyanın muhtelif
devletlerinden ülkemize istikbalini inşa etmek için gelen genç insanlar
vardır." bilgilerini verdi.
Hedeflerinin uluslararası öğrenci sayısını önümüzdeki yıllarda daha da
artırmak olduğunu vurgulayan Özvar şöyle devam etti:
“Uluslararası öğrencilerin yüzde 95'inden fazlası, kendi imkanlarıyla
burada okumaktadır. Türkiye'nin bursunu alan çok başarılı yabancı
öğrencilerin toplam uluslararası öğrenciler içerisindeki payı yüzde üçü,
dördü geçmez. Dolayısıyla buraya gelen kendi imkanlarıyla üniversitelerde
okumaktadır.
Türkiye'de son zamanlarda müşahede ettiğimiz tehlikeli bir oluşumdan söz
etmek isterim. Maalesef, Türkiye'de yabancı düşmanlığı tohumları ekilmeye
çalışılıyor ve son zamanlarda uluslararası öğrencilere yöneltilmeye
çalışılıyor. Bu, Türkiye'ye karşı başlatılmış tehlikeli bir kampanyadır. Bu
akımın kökleri millî değildir. Bu konuda sizlere uyarıda bulunmak isterim.
Bu topraklarda yabancı düşmanlığı tohumu yeşermez. Bu topraklar, yabancı
düşmanlığına kapalıdır."
"Uluslararası öğrenci ve akademisyenlere kapımız açık"
Türk toplumunun farklı kültürlerle farklı medeniyetlerle yaşamayı bilen bir
toplum olduğuna ve gücünün de ülke olarak burada olduğuna işaret eden
Özvar, "Biz farklı kültürden gelen, farklı ırktan gelen insanı insan
bellemişiz, kendimiz gibi görmüşüz; bizim gibi yaşamışsa, bizim gibi
çalışmışsa, bizim gibi gayret etmişse, bizim gibi ülkemize hizmet etmeyi
hedef belirlemişse onlarla yaşamayı bilen bir toplumuz. Bu kadim
anlayışımızla, uluslararası öğrenci, uluslararası akademisyenlere kapımız
açık ve onların da ilgisini çeken bir ülkeyiz. Biz çeşitliliği tolere eden,
bunu zenginlik bilen ve bunu yönetebilen bir medeniyetin üyeleriyiz."
ifadelerini kullandı.