Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar: “Yükseköğretimin, ülkelerin
sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyiyle ve farklı sektörlerle uyum içinde
bulunmasını sağlamak, artık kaçınılmaz hale gelmiştir.”
“Piyasayla, istihdamla, kültür, sanat ve edebiyatla bağı azalmış
programları kademeli olarak dönüştürme yolunda somut adımlar atıyoruz”
“İstihdam konusu en önemli vizyonlarımızdan biridir. Üç yıldır
yaptığımız çalışmalarla istihdama duyarlılığı azalmış programlar
sistemin dışına çıkarılmaktadır”
24 Haziran 2024
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, piyasayla, istihdamla, kültür,
sanat ve edebiyatla bağı azalmış programları kademeli olarak dönüştürme
yolunda somut adımlar attıklarını belirterek, “İstihdam konusu
Yükseköğretim Kurulunun en önemli vizyonlarından biridir. Üç yıldır
yaptığımız çalışmalarla istihdama duyarlılığı azalmış programlar sistemin
dışına çıkarılmaktadır.” dedi.
Özvar Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi desteğiyle ODTÜ tarafından
düzenlenen "Kariyer Planlamasını Yeniden Şekillendirme: Boşlukları Kapatma"
konferansının açılışında yaptığı konuşmada, üniversite ve kariyer
ilişkisinin küresel düzeyde ele alındığını, G-20’de de bu konunun yoğun bir
şekilde tartışıldığını belirterek, yükseköğretimin küresel ölçekte ön plana
taşınmasının istihdam piyasalarıyla yükseköğretimin ele aldığı konuların
son yıllarda giderek daha fazla iç içe geçmesinden kaynaklandığını ifade
etti.
Özvar, “Yükseköğretimin, ülkelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyiyle ve
farklı sektörlerle uyum içinde bulunmasını sağlamak, artık kaçınılmaz hale
gelmiştir.” dedi.
Özvar, Yükseköğretim Kurulu olarak küresel gelişmelerin sosyo-ekonomik
kalkınmaya imale edilmesini ve yükseköğretimin stratejik bir yaklaşımla
sürekli yeni politikalarla tahkim edilmesini amaçladıklarını ve bu yönde
çalışmalar yaptıklarını vurguladı.
Yükseköğretime yönelik talebin küresel ölçekte artmakta olduğunu,
endüstrileşme, teknolojik ilerleme ve bilimsel gelişmeler başta olmak
üzere, bütün dönüşümlerde üniversitelerin merkezi bir rol oynadığını
belirten Özvar şöyle devam etti:
“Üniversite eğitimi, değişen ve dönüşen dünyada kariyer elde etmenin en
önemli aşaması olarak görülmektedir. Genç ve dinamik nüfusumuzun
üniversiteye erişim talebi canlılığını korumaktadır. Bu yoğun ve güçlü
talebe, doğru politikalarla cevap vermek önceliklerimizden biridir.
Yükseköğretim Kurulu olarak ülkemizin yükseköğretimde sahip olduğu
kapasitenin ve gücün önemini vurgularken, diğer taraftan
yükseköğretimimizin kalitesini daha da yükseltme irademizi her platformda
ifade ediyoruz.”
Özvar, temel hedeflerinden birinin üniversitelerin uluslararası alandaki
saygınlıklarını ve görünürlüklerini yükseltmek olduğunu belirterek
“Akademisyenlerimizin etki değeri yüksek, nitelikli bilimsel yayınlarının
ve projelerinin sayısını artırmak istiyoruz. Ar–Ge faaliyetlerini teşvik
ediyoruz. Ülkemizin her alanda ihtiyaç duyduğu nitelikli beşerî sermayeyi
artırmak başta olmak üzere kaliteyi önceleyen bir anlayışla hareket
ediyoruz.” dedi.
“İstihdam, gelecek vizyonumuz”
Yükseköğretim Kurulunun gelecek vizyonunda önemli yer tutan hususlardan
birinin de istihdam olduğunu ifade eden Özvar, “Piyasayla, istihdamla,
kültür, sanat ve edebiyatla bağı azalmış programları kademeli olarak
dönüştürme yolunda somut adımlar atıyoruz.Üniversite
mezunlarımızın sadece Türkiye’de değil, küresel piyasalardaki imkanlara
göre de kendilerini yetiştirmeleri için gerekli program dönüştürme
süreçlerini sürdürüyoruz.” dedi.
Türkiye’nin, sadece kendisine yakın bölgelerde değil, Afrika, Latin Amerika
ve Uzak Doğu gibi daha uzak coğrafyalarda da nitelikli insana ihtiyaç
duyduğunu ve küresel vizyonunun gerektirdiği beşeri sermayenin bilincinde
hareket ettiğini vurgulayan Özvar şöyle devam etti:
“Bu anlayışla, ülkemizin milli ve küresel vizyonumuzun ihtiyaç duyduğu
nitelikli beşerî sermayeyi destekleyecek istihdam odaklı programları
devreye sokarken, işlevini kaybeden programları sistem dışına çekmeye devam
ediyoruz. Bundan sonraki dönemde, bu yöndeki eğilimin daha da güçlenmesi
söz konusu olacaktır.”
Yükseköğretim Kurulunun açtığı yeni programlar arasında yapay zekâ, yazılım
ve dijital teknolojilerin öne çıktığını vurgulayan Özvar, “2024-2025
eğitim-öğretim yılında, 20 üniversitemizde yapay zekâ alanında 51’i ön
lisans ve 20’si lisans olmak üzere toplam 71 yeni programa öğrenci
alınacaktır. Dünyada yapay zekâ, yazılım ve dijitalleşme konusunda
gerçekleşen büyük dönüşümden ve ilerlemeden ülke olarak uzak durmamız söz
konusu olmayacaktır.” şeklinde konuştu.
“Diploma her kapıyı açan bir anahtar değil”
Özvar, üniversitede elde edilen akademik ve teorik birikimin gençlerin
geleceği açısından çok önemli olduğunu ancak üniversite hayatını bununla
sınırlı görmemek gerektiğini belirterek, “Diploma çok kıymetlidir. Ama tek
başına her kapıyı açabilecek bir anahtar değildir.” dedi. Üniversite
eğitiminin bir diploma sağladığını ancak doğrudan bir meslek
kazandırmadığını vurgulayan Özvar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Üniversiteler ders dışı kazanımların elde edildiği, kültürel ve sosyal
becerilerin geliştirildiği, insana yeni ufuklar açan kurumlardır. Hangi
üniversitede ve hangi bölümde okursa okusun, gençler kendilerini
geliştirmekten ve yeni kazanımlar elde etmekten asla vazgeçmemelidir.
Teoriye dayalı öğrenmelerin yanında kendilerini geleceğe hazırlayacak
uygulamalara ve ders dışı kazanımlara önem vermelidirler. Yükseköğretim
Kurulu olarak, bizler de üniversite öğrencilerine yeni kariyer imkanları ve
yeni ufuklar kazandırmak için önemli çalışmalar yürütüyoruz.”
“Mikro yeterliliklerin kredilendirilmesi sürecini başlatıyoruz”
Özvar, son dönemde üzerinde titizlikte çalıştıkları konulardan birinin
mikro yeterlilikler olduğunu belirtti.
Avrupa Yükseköğretim alanında son yıllarda üzerinde ciddiyetle durulan
mikro yeterliliklerin, yükseköğretim ve sektörler açısından dönüştürücü bir
etkiye sahip olacağını anlatan Özvar, “Avrupa Yükseköğretim Alanındaki
düzenlemelerle uyumlu usul ve esaslar belirlemek üzere paydaşlarımızla
yürüttüğümüz çalışmaları en kısa sürede tamamlamayı ve mikro
yeterliliklerin kredilendirilmesi sürecini başlatmayı ümit ediyoruz.”
şeklinde konuştu. Özvar şöyle devam etti:
“Üniversite öğrencilerimizin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Akademisi ve Savunma Sanayii Akademisi gibi kurumlardan dersler alması ve
bunların kredilendirilmesi için önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Bunlar
önümüzdeki dönemde yaygın bir şekilde uygulamaya geçecektir. Ayrıca çeşitli
meslek örgütleri, sanayi odaları ve organize sanayii bölgelerinin
yönetimleriyle de ortak projeler marifetiyle yakın iş birlikleri
gerçekleştiriyoruz.”
Özvar, konuşmasında yabancı dilin önemine de vurgu yaparak, “Artık tek
yabancı dille yetinilmemesi, en az iki veya üç yabancı dil öğrenmek
hedeflenmelidir. Farkı yaratacak olan husus, nitelikli bir üniversite
eğitiminin alınmasının yanı sıra, kaç yabancı dilin hangi düzeyde bilindiği
olacaktır. Bunu önemli bir mesaj olarak gençlere iletmek isterim.”
ifadelerini kulandı.
Konferansın açılışında Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın yanı sıra
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay, ODTÜ
Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ve ODTÜ Kariyer Merkezi Başkanı Prof.
Dr. Eren Kalay birer konuşma yaptı.
- Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay-
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay yaşam
boyu kariyer planlamasının öneminin anlaşılmaya başlandığını belirterek,
"Kişiler adına karar vermek değil ama onlara alternatifleri, seçenekleri
göstermemiz gerekiyor. Yaşam boyu kariyer planlama işi gerçekte varmış, ben
15 yıl sonra farkına vardım." dedi.
Ofis'in geliştirdiği Kariyer Kapısı, Yetenek Kapısı, Ulusal Staj Programı
gibi orijinal dijital ortam ve araçların "fırsat eşitliği, şeffaflık ve
liyakat" ilkeleri doğrultusunda çalıştığını anlatan Atay, geliştirilen
Erken Dönem Kariyer Destek Sistemi ile öğrenciyi liseden itibaren
desteklediklerini, liseden sonra da üniversite kariyer merkezlerinde
kariyer planlama dersi verdiklerini ifade etti.
-ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök-
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök de konferanslarda kariyer
planlamasının derinlemesine ele alınacağını, ana temanın iş yaşamına geçiş,
kariyer hizmeti ve yapay zeka olduğunu aktardı.
Mezunların iş dünyasında karşılaşacakları zorluklara hazırlıklı olmalarını
sağlamak için eğitim kurumları, işverenler ve hükümetlerin iş birliği
yapmaları gerektiğine dikkati çeken Kök, geçiş sürecinde yeterli rehberlik
alan bireylerin, iş hayatına daha hızlı uyum sağladıkları ve kariyerlerinde
daha başarılı olduklarının gözlemlendiğini vurguladı.
-Johns Hopkings Üniversitesi Rektör Yardımcısı Dr. Farouk Dey-
Konferansın ilk oturumunda San Francisco Eyalet Üniversitesinden Elif Balın
ve Johns Hopkins Üniversitesi Rektör Yardımcısı Dr. Farouk Dey birer sunum
yaptı.
Dr. Farouk Dey, sunumunda üniversitenin, her öğrenci için durup düşünmek ve
nihayetinde hayatında neyi başarmak istediğine karar vermek için harika bir
fırsat olduğunu belirtti.
Çeşitli üniversitelerde yaptığı çalışmalarda, ne yapmak istediklerinden tam
olarak emin olmayan pek çok öğrenciyle karşılaştığını belirten Dey, yaşam
tasarımını öğrencilerin kendileri için oluşturdukları mecazi bir yola
benzetti.
Öğrencilerin kendi içsel ilgi alanlarına odaklanmaları ve bunu bu yolun
hangi yöne gideceğini belirlemek için kullanmaları gerektiğini ifade eden
Dey, çağımızda başarılı olmanın yolunun “Merak”, “Deneyim” ve
“Bağlantılar”dan geçtiğini vurguladı.
"Bazı insanların yaptığı hata, yürümeden önce tüm yolu açmaları gerektiğini
düşünmeleridir. Yaşam tasarımı, her seferinde yoldaki bir taşı alarak yolu
açmakla ilgilidir." ifadelerini kullanan Dey, öğrencilere “Tren
istasyonunda sadece beklerseniz, konforunuzu korursunuz ama o trenin nereye
gideceğini sürekli merak edersiniz. Treni izlemek yerine binin ve gidin.”
önerisinde bulundu.
Öğrencilerin en sık karşılaştıkları sorunlardan birinin üniversiteden sonra
hayatlarında ne yapmak istediklerini bulmak olduğunu söyleyen Dey, bunun
için, uygulamalı çalışma yoluyla deneyim kazanma fırsatlarını takip etmeniz
gerekiyor. Seçenekleri denemek için zaman ayırın." dedi.
Konuşmasında sosyal mobilitenin de önemine işaret eden Dey, lisans
deneyimlerine dönüp baktıklarında “Keşke daha fazla kampüs grubuna ve
etkinliğine katılsaydım” diyen pek çok öğrenci tanıdığını belirterek
öğrencilere daha sonra pişman olmamaları için öğrenci gruplarına
katılmalarını ve bağlantılarını artırmaları tavsiyesinde bulundu.
24-26 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen konferansta, öğrenci ve
mezunların iş hayatına geçişindeki eksikleri gidermek için yükseköğretim,
kariyer hizmetleri ve çeşitli sektörlerden uzmanların bir araya geldiği
konferansta, yaşam boyu kariyer planlama becerileriyle iş dünyasına uyum
sağlamada yapay zeka ve diğer teknolojilerin ortaya çıkan rolü de dahil
olmak üzere kariyer hizmetlerindeki en iyi uygulamalar ele alınacak.