Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar 259. Üniversitelerarası Kurul
Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu:
“Vakıf üniversitelerinde, devlette olduğu gibi, ikinci öğretim
programları yerine istihdama duyarlı ve geleceğin mesleklerine uygun
programlara dönüştürülmesi temin edilecektir.
"Önümüzdeki dönemden itibaren tüm devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarına kontenjan tanımlanmadı. Programlar dönüştürülürken devlet ve vakıf üniversitelerindeki toplam kontenjan korundu"
"Kapatılan programların kontenjanları açılan istihdam odaklı yeni programlara tanınarak bir milyonu aşkın kontenjanın tamamı muhafaza edildi. Sonuç olarak geçen yıla göre toplam kontenjan sayısında herhangi bir düşüş olmadı"
“Üniversitelerimizdeki Türkçe Öğretim Merkezlerine akreditasyon şartı
getiriyoruz”
“
Yabancı dil öğretiminde bütün programlara uluslararası standartlar
getirilecek. TÖMER ve Yabancı Dil akreditasyonları ile program sayıları
ve kontenjanları arasında denge sağlanacaktır’
“Uluslararası öğrenci hareketliliğine yönelik güçlü bir mevzuat
çalışması yapıyoruz”
“2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonu”na dair üniversitelerle
bölgesel toplantılar düzenleyeceğiz”
10 Temmuz 2024
259. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı Yükseköğretim Kurulunda
gerçekleştirildi.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar toplantının açılışında yaptığı
konuşmada, erişilebilir ve kapsayıcı bir yükseköğretim sistemi anlayışıyla
hareket ettiklerini belirterek, “Ülkemizin tüm kesimleri için nitelikli
yükseköğretime adil erişim sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz.” dedi.
Devletin yükseköğretime yaptığı büyük yatırımlar ve Yükseköğretim Kurulunun
çalışmaları neticesinde üniversitelerde bu yıl 1 milyonu aşan bir kontenjan
oluşturulduğunu ifade eden Özvar, “Kapasitemiz hızla artarken, ülkemizde
yükseköğretime erişim talebi de güçlü bir şekilde devam etmektedir. Bu
yoğun ve güçlü talebe doğru politikalarla yanıt vermek, önceliklerimizden
birisidir.” diye konuştu.
- Hedef TYÇ Logosuna sahip üniversite sayısını artırmak-
Özvar, bu yıl ilk kez Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Logosu’nun
Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alacağını
hatırlatarak şu an 109 üniversitenin 898 programının TYÇ Logosunu kullanma
hakkına sahip olduğunu söyledi.
Özvar, “Bu Logoya sahip olunması yükseköğretim mezunlarına uluslararası
bazı avantajlar getirmekte, mezunların diplomalarının yurt dışında daha
hızlı tanınmasını ve istihdam imkanlarının artmasını mümkün kılmaktadır.
Ayrıca, TYÇ Logosu yükseköğretim staj yeterliliklerinin ve yurt dışındaki
öğrenim kazanımlarının karşılıklı olarak tanınmasında ve yatay ve dikey
öğrenci hareketliliğinde kolaylık sağlamaktadır.” dedi.
Özvar, TYÇ Logosuna sahip yükseköğretim kurumlarının sayısını artırmak
istediklerini belirtti.
“İstihdamla bağı azalan programların kontenjanlarını azaltıyoruz”
Özvar, Yükseköğretim Kurulu olarak, gelecek dönem için belirledikleri
vizyonun önemli başlıklarından birini de istihdama duyarlılığın
oluşturduğunu belirterek, “İstihdamla bağı azalan programların
kontenjanlarını kademeli olarak azaltıyoruz” dedi.
Yükseköğretim Yürütme Kurulunca alınan karar doğrultusunda, gelecek
akademik yıldan itibaren Çocuk Gelişimi, Felsefe, Sosyoloji, Tarih ve Türk
Dili Edebiyatı açık öğretim programlarına “ikinci üniversite” kapsamında
sadece 35 yaş üstündeki öğrencilerin kayıt yaptırabileceğini anlatan Özvar,
“Başta öğretmenlik mesleği olmak üzere ülkemizin istihdam dengesini
yakından gözeterek bu kararları alıyoruz. Nitekim, farklı ön lisans ve
lisans programlarında öğrenim gören öğrencimizin öğretmenliğe geçiş fırsatı
yakalamak adına 35 yaş sınırı getirdiğimiz programlara ‘ikinci üniversite’
kapsamında yoğun bir şekilde yöneldikleri görülmektedir. Aldığımız karar bu
durumu kontrol altına almayı ve sürdürülebilirliği sağlamayı
amaçlamaktadır.” ifadelerini kullandı.
“İstihdama duyarlı ve geleceğin mesleklerine uygun programlara dönüşüm
temin edilecek”
Beşerî sermaye dahil olmak üzere ülkenin kaynaklarının etkin kullanımı
konusunda çok hassas davrandıklarına işaret eden Özvar, şöyle devam etti:
“Bir taraftan istihdam odaklı yeni programlarla üniversitelerimize ilave
kontenjanlar verilirken diğer taraftan da mimarlık, eczacılık, psikoloji,
beslenme-diyetetik ve temel bilimlere özgü bazı programlardaki
eğitim-öğretim kalitesini yükseltmek amacıyla piyasa beklentilerinin
üzerinde mezuniyete yol açan kontenjanlarda ülkenin ihtiyaçları
doğrultusunda yeni düzenlemeler yapılmış ve öğretim elemanları sayısı,
derslik ve benzeri kapasite dikkate alınarak düşürülme yoluna gidilmiştir.
Bu dönem üniversitelerimizdeki program kalitesini artırmaya yönelik belki
de en önemli çalışmamız devlet üniversitelerimizdeki ikinci öğretim
programlarının kapatılması olmuştur. Vakıf üniversitelerinde, devlette olduğu gibi, ikinci öğretim programları yerine istihdama duyarlı ve geleceğin mesleklerine uygun programlara dönüştürülmesi temin edilecektir. Önümüzdeki dönemden itibaren tüm devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarına kontenjan tanımlanmadı. Programlar dönüştürülürken devlet ve vakıf üniversitelerindeki toplam kontenjan korundu. Kapatılan programların kontenjanları açılan istihdam odaklı yeni programlara tanınarak bir milyonu aşkın kontenjanın tamamı muhafaza edildi. Sonuç olarak geçen yıla göre toplam kontenjan sayısında herhangi bir düşüş olmadı. Vakıf üniversitelerimizin de gelecek yıla yönelik planlamalarını buna göre
yapmalarını bekliyoruz.”
Devlet üniversitelerine gösterdikleri kolaylıkları vakıf üniversitelerine
de göstermeye devam edeceklerini vurgulayan Özvar, “Adalet programında
yaptığımız benzer uygulamaları burada da yapacağız. Bu bakımdan herhangi
bir kayıp olmayacağını özellikle belirtmek isterim.” şeklinde konuştu.
“Uluslararası öğrenci hareketliliğine yönelik mevzuat çalışması
yapıyoruz”
Özvar konuşmasında 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planıyla
eşgüdümlü olarak önümüzdeki döneme ilişkin Yükseköğretimde
Uluslararasılaşma Strateji Belgesinin hazırlık çalışmalarına başladıklarını
duyurdu.
Bu alanda başta ilgili bakanlıklar olmak üzere kamu, özel ve sivil toplum
kuruluşlarından bütün paydaşlarla istişare sürecini başlattıklarını ifade
eden Özvar, şöyle devam etti:
“İstişare toplantılarından ilkini, geçtiğimiz hafta 24 farklı kurumdan 50
katılımcı ile gerçekleştirdik. Uluslararası öğrenci hareketliliğine yönelik
güçlü bir mevzuat çalışması yapıyoruz. Bu çalışmanın bir kısmı kanunlarla
bir kısmı yönetmeliklerle oluşturulacak. Bu düzenlemelerin ana esası
üniversitelerimizin üretkenliklerini arttırmanın yanısıra, uluslararası
öğrencilerin hak ve hukukunu korumak ve üniversitelerimizin küresel bir
oyuncu olarak daha güçlü olmalarını sağlamaktır.”
-Türkçe Öğretimi Merkezlerine akreditasyon şartı-
Türkiye’nin uluslararasılaşma stratejisindeki başarısının, uluslararası
öğrencilere Türkçenin dünya kalite standartlarında öğretilmesine bağlı
olduğuna dikkat çeken Özvar, “TÖMER ve DİLMER gibi Türkçe öğretim
merkezlerindeki Türkçe eğitim kalitesinin arttırılması amacıyla yoğun bir
çalışma içerisindeyiz. Yakın bir zamanda üniversitelerimizdeki Türkçe
Öğretim Merkezlerine akreditasyon şartı getiriyoruz.” dedi. Özvar, bundan
sonra üniversitelerin uluslararası öğrenci kontenjanları değerlendirilirken
bu merkezlerin akreditasyon durumlarının da göz önünde bulundurulacağını
vurguladı.
Özvar, İngilizce öğretimi konusunda yabancı diller yüksekokullarına yönelik
de akreditasyon çalışmalarının genişletileceğini belirterek, “Yabancı dil
öğretiminde bütün programlara uluslararası standartlar getirilecek. TÖMER
ve Yabancı Dil akreditasyonları ile program sayıları ve kontenjanları
arasında denge sağlanacaktır. Dünyada İngilizce öğretimiyle alakalı bütün
derecelendirmelerin tamamının bütün yükseköğretim kurumlarımızda geçerli
olması yönünde çalışıyoruz. Yakın zamanda bu İngilizce diliyle verilen
programların bu amaçla tekrardan gözden geçirileceğini bilmenizi isterim.”
dedi.
“Türk Yükseköğretim Vizyonuna dair bölgesel toplantılar düzenleyeceğiz”
Özvar, önümüzdeki eğitim-öğretim döneminden başlamak üzere Yükseköğretim
Kurulu tarafından “2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonuna Dair
Üniversitelerle Bölgesel Toplantılar” planlanacağını belirtti.
2024-2025 eğitim-öğretim yılında her hafta başka bir bölgede olmak üzere
bölgesel toplantılar gerçekleştireceklerini, bu toplantılarda üniversite
bilgi yönetim sistemi, üniversitenin ulusal ve uluslararası görünürlüğü,
girişimci ve yenilikçi üniversite başlıklarında çalışmalarını
paylaşacaklarını açıkladı.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın açılış konuşmasının ardından,
Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan ve Prof. Dr.
Erol Arcaklıoğlu sunumlarını yaptı. 259. Üniversitelerarası Kurul
Toplantısı, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar ve Üniversitelerarası
Kurul Başkanı Prof. Dr. Veysel Eren katılımcı rektörlerin görüş ve
değerlendirmelerini aldı.