​​

-“2022-2023 Akademik Yıl Açılış Töreni” Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Gerçekleştirildi

- YÖK 2022 Üstün Başarı Ödülleri Sahiplerini Buldu

-YÖK Başkanı Erol Özvar: Yükseköğretim Kurulu olarak, ortaöğretimlerini tamamlayan ve okumak isteyen gençlerimizin yükseköğretime erişiminin artırılması, şüphesiz öncelikli misyonlarımız arasında yer almaktadır.”

10 Ekim 2022 Ankara​

“2022-2023 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni”, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirildi.

Toplu akademik yıl açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, YÖK Başkanı Erol Özvar ve devlet erkânının yanı sıra bakanlar, YÖK üyeleri, ilgili kurum başkanları, büyükelçiler ve bütün üniversite rektörleri ile öğrenciler katıldı.

Törende ilk olarak Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı müzik dinletisi yapıldı. Ardından “Yükseköğretim” başlıklı Türk yükseköğretiminin gelişimini ve şu anki mevcut durumunu anlatan bir video gösterimi gerçekleştirildi.

YÖK Başkanı Erol Özvar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılış konuşmaları gerçekleştirdiği törenin sonunda, YÖK tarafından “bireysel, kurumsal, özel alan ve özel” olmak üzere dört kategoride verilen “YÖK 2022 Üstün Başarı Ödülleri” de sahiplerini buldu.

Üniversitelerimizin 2022-2023 akademik yılının ülkemiz için hayırlara vesile olmasını dileyerek konuşmasına başlayan YÖK Başkanı Erol Özvar, COVID-19 salgınının şiddetinin dindiği bu dönemde üniversitelerimizde eğitim-öğretim faaliyetlerinin yüz yüze yapılması kararını aldıklarını ve uygulamaya koyduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’de yükseköğretim kurum sayısında önemli bir artış yaşandığını ve üniversitesiz ilimizin kalmadığına dikkat çeken Özvar, “Ülkemizin her ilinde bir üniversitenin kurulması, Türkiye’nin yükseköğretim kapasitesini genişletmiş ve böylelikle vatanın dört bir yanından, daha fazla sayıda öğrenci yükseköğretime erişebilmiştir. Ülkemizde son 20 yılda yükseköğretim imkânlarının çoğalması, yeni üniversitelerin açılması ve kontenjanlardaki düzenlemeler ile yükseköğretime ulaşımda kayda değer artışlar gerçekleştirilmiştir. Yükseköğretim Kurulu olarak, ortaöğretimlerini tamamlayan ve okumak isteyen gençlerimizin yükseköğretime erişiminin artırılması, şüphesiz öncelikli misyonlarımız arasında yer almaktadır.” diye konuştu.

-Yükseköğretime talepte rekor artış-

2002 yılında ÖSYM’nin üniversiteye giriş sistemine başvuran aday sayısı 1 milyon 540 bin civarında olduğunu dile getiren Özvar, “Bu sayı 2022 yılı itibarıyla 3 milyon 243 bin ile rekor düzeye ulaşmıştır. Bu artış, yükseköğretime büyük bir talebin olduğunun çarpıcı bir örneğidir ve bu talep artmaya devam etmektedir.” dedi.

Yükseköğretimde genişlemenin ve dolayısıyla erişimin artmasıyla birlikte üniversitede okuyan öğrencilerin sayısının da her geçen gün artmakta olduğuna dikkat çeken Özvar, Türkiye’de 25-34 yaş aralığındaki gençlerin yükseköğretim mezuniyet oranının sadece son 10 yıl içerisinde iki katı yükselerek %18’den %40’a çıktığını, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, yükseköğretime erişimde, OECD ortalamalarına çok yaklaştığının altını çizdi.

Türkiye’nin yükseköğretim hacminin genişlemesinin, daha fazla sayıda öğrencinin yükseköğretime erişiminin artmasının yanı sıra, yükseköğretimde çeşitliliğin artması için de bir fırsat olduğunu sözlerine ekleyen Özvar, “Yükseköğretimdeki bu genişlemeden en fazla yararlananlar şüphesiz en dezavantajlı gruplar olmuştur. Daha önce ekonomik veya sosyal nedenlerle yüksek rekabette geride kalarak üniversitelerimizde okuma imkânı bulamayan öğrenciler, artık bu dezavantajları aşabilmektedirler. Yükseköğretimi daha geniş kitlelere ulaştırmanın öneminden bahsederken, yükseköğretimi sadece bir meslek kapısı olarak görmemek gerektiğini de bir kez daha özellikle vurgulamak isterim.” ifadelerinde bulundu.

-“Barajın kalkması ile daha fazla kişiye yükseköğretim imkanı sağlanmıştır.”

2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavında baraj puanı uygulamasını sonlandırdıklarını hatırlatan Özvar, “Barajı kaldırmamızın akabinde, başvuru sayıları geçen yıla göre tam %24 artmıştır. Geçen yıl 2 milyon 608 bin aday başvuru yapmışken, bu yıl aday sayısı 3 milyon 243 bine yükselmiştir. Daha önemlisi, geçen yıl açıköğretim hariç toplam 690 bin kişi yerleşmişken, bu sayı bu yıl 850 bine ulaşmıştır. Yani, geçen yıla göre yaklaşık 160 bin daha fazla kişiye yükseköğretim imkânı sağlanmıştır.” diye konuştu.

-Yerli ve millî insan kaynağı ihtiyacına yönelik programlar açıldı-

Bugünün hızla değişen bilim ve teknoloji dünyasında ortaya yeni iş alanları ve meslek gruplarının çıkmakta olduğunu dile getiren Özvar, “Yükseköğretim Kurulu olarak küresel ölçekte meydana gelen bu yeni iş alanlarını ve meşgaleleri dikkatle izleyerek 2022-2023 akademik yılından itibaren eğitime başlamak üzere, yerli ve millî insan kaynağı ihtiyacına yönelik, ülkemizin beşeri sermayesini geliştirecek yeni program ve bölümler açtık. Öğrencilerimiz bu yıl ilk kez “Siber Güvenlik”, “CNC Programlama ve Operatörlüğü”, “Açık Deniz Sondaj Teknolojisi” gibi bölümlerde eğitimlerine başlayacaklar.” dedi. Salgın koşullarına rağmen uluslararası öğrencilerin üniversitelerimizi tercih etmeye devam etmekte olduğunu aktaran YÖK Başkanı Özvar geçen birkaç yılla mukayese edildiğinde, yüzde 10’un üzerinde bir artışla bugün itibarıyla Türkiye’deki uluslararası öğrenci sayısı 288 bini geçtiğini sözlerine ekledi.

-Cumhuriyetin 100. yılında 100 Mükemmeliyet Proje Desteklenecek-

Türkiye yükseköğretim sistemindeki rekabeti artıracak ve farklı paydaşların taleplerine daha iyi cevaplar üretebilecek projeler geliştirdiklerini ifade eden YÖK Başkanı Özvar konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“2023 yılında yani Cumhuriyetin 100. yılında 100 Mükemmeliyet Projesini destekleyeceğiz. Bu projelere yükseköğretim kurumları, fakülteler, enstitüler, araştırma merkezleri veya bölümler gibi akademik birimlerin tamamı başvuru yapabilecekler. Böylece, farklı kurumsal kapasite ve altyapıya sahip yükseköğretim kurumları arasında çeşitli düzeylerde çok yönlü bir rekabet oluşacaktır. Bu projelerle hem farklı paydaş beklentilerine hızlı ve etkin cevap vermeyi hem de Türkiye’nin uluslararası arenada rekabet gücünü artıracak çalışmaları yürüten birimleri desteklemeyi hedefliyoruz.”

-İklim ve Çevre Dostu Kampüs Projesi-

Bu yıl başlatılan yeni bir projenin de İklim ve Çevre Dostu Kampüs Projesi olduğunu dile getiren Özvar, şöyle devam etti: “Proje kapsamında Yükseköğretim Kurulumuz ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasında Sürdürülebilir ve Yeşil Kampüs Oluşturulması Alanında İş Birliği Protokolü geçtiğimiz günlerde imzalanmıştır. Proje kapsamında ilk etapta farklı bölgelerden seçilen 10 üniversitemizde; tasarım, inşaat, işletme, bakım, tadilat, yıkım ve atıkların bertarafını kapsayan, yaşam döngüsü boyunca sürdürülebilir, enerji verimli, doğayla uyumlu ve çevreye asgari düzeyde zarar veren kampüslerin oluşturulması amaçlanmaktadır.” dedi.

-Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulları açılacak-

İmzalanan bir diğer önemli protokolün ise Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulları açılmasına ilişkin proje olduğuna dikkat çeken Özvar, “İstihdam odaklı politikaların oluşturulması ve sektörlerin ihtiyaç duyduğu niteliklere sahip, bilgi, beceri ve uygulama yetkinliği yüksek insanların yetiştirilmesi en önemli önceliklerimiz arasındadır. Bu amaçla, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi (DDO) ile siber güvenlik alanında yetkin ve nitelikli iş gücü sağlanmasını hedefleyen Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulları açılmasına ilişkin protokol imzalandı.” dedi.

-YÖK Akademik Hareketlilik Projesi-

2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı Bahar Döneminden itibaren, hazırlıklarını henüz tamamladığımız YÖK Akademik Hareketlilik Projesi ile adeta bir akademik seferberlik ilan ettiklerine dikkat çeken Özvar, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından; öncelikle 2006 yılından sonra kurulan üniversitelerde öğretim üyesi temininde güçlük çekilen programlara destek olmak, üniversitelerimiz arasında öğretim elemanı hareketliliğini artırmak ve öğrencilerimizi farklı üniversitelerimizin öğretim üyeleriyle buluşturmak amacıyla, bu projeyi başlattıklarını bildirdi.

-Muhtar Akademisi Projesi-

Üniversitelerimizin toplum ve kamuya hizmet misyonu kapsamında YÖK ve İçişleri Bakanlığı arasında Muhtar Akademisi Projesi hazırlandığını, proje ile yerel yönetim yapımızın temel taşı olan toplam 50.342 muhtarımızın daha etkin, verimli ve nitelikli hizmet verebilmelerinin yanı sıra insan odaklı, doğru iletişim temelli bir anlayışla çalışmalarını sürdürebilmelerini sağlamaya yönelik eğitim verileceğinin altını çizen Özvar bu eğitimlerin ülkemizin her köşesinde yer alan üniversite kampüslerinde gerçekleşeceğini belirtti.

Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında yapılan protokoller ile öğrencilerimize sunulan imkânları da genişlettiklerine dikkat çeken Özvar konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Örneğin, bu akademik yılda ilk kez temel bilimlerin yanı sıra yapay zekâ mühendisliği bölümlerini seçeceklere de lisans bursu verilmesini kararlaştırdık. Türkiye’nin kalkınmasında öncü sektörlerle yaptığımız birçok iş birliği ile petrol, doğal gaz, açık deniz servisleri, harita veya geomatik mühendisliği, madencilik, tekstil ve deri mühendisliği bölümlerini seçen öğrencilere ise büyük avantajlar sağlayacak imkânların sunulmasına öncülük ettik. Yine bu yıl Yükseköğretim Kurulu ve Türkiye Petrolleri OTC arasında yapılan protokol kapsamında yeni önlisans programları açtık ve bu programlara kayıt olan öğrencilere burs sağladık. Ayrıca lisans düzeyinde de Jeoloji, Jeofizik ve Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği gibi programlara başarı sırası yüksek olarak yerleşen öğrencilere de burs vermeye başladık. Bu yıl açılan “Açık Deniz Sondaj Teknolojileri” ve “Açık Deniz Tabanı Uygulamaları Teknolojisi” bölümleri 452-432’yi bulan TYT puanı ile öğrenci aldı. Protokolün ilk yılında söz konusu programlara oldukça başarılı gençlerin yönelmiş olması bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir.”

-Akademik Yabancı Dil Desteği Projesi-

Üniversitelerimizin uluslararası görünürlüğünü arttırma adına, özellikle akademik insan kaynağımızın gelişmesine büyük önem verdiklerini hatırlatan Özvar, bu kapsamda, öğretim elemanlarının ürettikleri araştırma ve çıktılar ile üniversitelerimizi uluslararası mecrada daha ileri seviyelere taşımaları için, yakın dönemde Akademik Yabancı Dil Desteği Projesini başlattıklarını ifade etti.

-Büyük Veri Projesi-

Yükseköğretim Kurulu olarak, ulusal ve uluslararası düzeyde yükseköğretime önemli ivmeler kazandırması hedefiyle bu yıl, Türk Yükseköğretim Sisteminde Büyük Veri Projesini başlattıklarını aktaran Özvar, yükseköğretimde yepyeni bir sayfa açacağına inandığım bu proje ile yüksek hacim ve çeşitlilikteki verilerin saklanması, işlenmesi, değerlendirilmesi, analizi ve toplanan veriden gerekli bilginin edinilmesi adına sekiz pilot üniversitede çalışmalar başlattıklarını sözlerine ekledi.

-Büyük Veri Sertifika Programı-

Yükseköğretim öğrencilerine, iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu veri bilimi, büyük veri, veri analizi, etki analizi ve ağ teknolojileri gibi alanlara yönelik dijital yetkinlikleri sertifika programları aracılığıyla kazandırmak amacıyla “Büyük Veri Sertifika Programı” projesi hayata geçireceklerini dile getiren YÖK Başkanı Özvar, öğrencilerin, program sonunda elde ettikleri sertifikaların ulusal ve uluslararası tanınırlığını sağlanarak programda kazandıkları yeterliliklerin kredilendirilmesini ve bu kredilerin yükseköğretim sistemi içinde taşınabilirliğini mümkün kılacağını belirtti.

Bu vesileyle, bugüne kadar eğitime ve yükseköğretime sağlamış olduğu cömert destekler dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tüm üniversiteler adına bir kez daha teşekkür eden YÖK Başkanı Özvar, yükseköğretimin ülkemiz için her zaman stratejik ve hayatî bir öneme sahip olduğunu bilerek, yeni dönemde geleceğe umutla bakan öğrencilere başarılar diledi. ​

YÖK Başkanı Erol Özvar’ın ardından bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise gençlerin yüksek öğretime erişimini kolaylaştırmak için devletin tüm imkanlarını seferber ettiğini belirtti.

Geçmişte Güneydoğu'ya ve Doğu'ya hocaların nasıl gideceği konusunda sıkıntı yaşandığını hatırlatan Erdoğan, havalimanı sayısının 26'dan 59'a çıktığını, Muş'a, Kars'a, Ağrı'ya uçakla gidilebildiğini ve bir sıkıntı kalmadığını söyledi.

Mevcut yükseköğretim yurtlarının taleplere cevap verebildiğine dikkat çeken Erdoğan “Şu anda 850 bin öğrenci kapasiteli yurtlarımız var ve ihtiyaçlara rahatlıkla cevap verir durumdalar. Modern yurt binalarımız bütün bunlarla beraber üniversitelerimiz hepsi birbirinden güzel. Dünyaya örnek gösterebileceğimiz altyapısıyla her şeyiyle üniversitelerimiz var. Ortaöğretimde okullarımız var. Buralara geldik. Attığımız adımlarla Türkiye ve Türk üniversitelerine yakışmayan bu kötü manzaraya biz son verdik." değerlendirmesini yaptı.

Üniversitelerde 2002'de 9 bin olan profesör sayısının 31 bine, 5 bin olan doçent sayısının 18 bine çıktığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam akademik personel sayısının da 70 binden 184 bine ulaştığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta OECD tarafından yayımlanan rapora göre, Türkiye'nin son 20 yılda 25-34 yaş arası yükseköğretim mezun oranını yüzde 348 artırarak oran itibarıyla ilk sırada yer aldığını dile getiren Erdoğan, “20 yıl önce 18-22 yaş aralığındaki gençlerin yükseköğretimde net okullaşma oranının yüzde 13 civarındayken bugün aynı rakamın yüzde 45'e ulaştı. Bunun bir sonucu olarak üniversite mezun sayımızın 2022 yılı itibarıyla toplam 13 milyon 266 bine ulaşmasından da iftihar ediyoruz, memnuniyet duyuyoruz.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan teknolojinin hayatımızın vazgeçilmezi haline geldiği günümüzde bu yüksekokullarda yetişecek gençlerimiz, siber güvenlik alanında ara eleman değil, inşallah aranan eleman olacaklarının altını çizdi. Bir diğer önemli yenilik ise kadınlarla ilgili olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Hazırlıklarını tamamlamak üzere olduğumuz yeni çalışma ile 35 yaş üzeri kadınlarımıza yükseköğretimde yeni bir kapı açıyoruz. Buna göre, 35 yaş üzerinde olan kadınlarımız için ön lisans ve lisans programlarında ek kontenjan tanımlayacağız." müjdesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a konuşmasının ardından Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, hediye takdiminde bulundu.

Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Özvar tarafından "YÖK 2022 Üstün Başarı Ödülleri" sahiplerini buldu.

"Yılın Doktora Tezi Ödülü"ne "Güzel Sanatlar ve Mimarlık" kategorisinde Dr. Aslı Ulubaş Hamurcu ve Tez Danışmanı Prof. Dr. Fatih Terzi, "Sosyal ve Beşeri Bilimler" kategorisinde Dr. Osman Gazi Güçlütürk ve Tez Danışmanı Doç. Dr. Fülürya Yusufoğlu Bilgin, "Fen ve Mühendislik Bilimleri" kategorisinde Dr. Berdan Ulaş ve Tez Danışmanları Prof. Dr. Hilal Demir Kıvrak ve Prof. Dr. İrfan Ar, "Sağlık ve Spor Bilimleri" kategorisinde Dr. Nazife Ülker Ertuğrul ve Tez Danışmanı Prof. Dr. Sinan Canpolat layık görüldü.

"Dijital Dönüşüm ve Büyük Veri Çalışmaları Ödülü'nü" Atatürk Üniversitesi, "Toplumsal Sorumluluk Ödülü'nü" Dicle Üniversitesi, "Uluslararası İş Birliği Ödülü'nü" Erciyes Üniversitesi, "Üniversite-İş Dünyası İş Birliği Ödülü'nü" Özyeğin Üniversitesi, "Yerel Kalkınmaya Katkı Ödülü'nü" Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi aldı.

"Özel Alan Ödülleri" ise "Milli Yenilik" kategorisinde Prof. Dr. Mustafa Başaran'a, "Bilim Diplomasisi" kategorisinde de Doç. Dr. Sedat Nizamoğlu'na verildi.

"İlme ve Talebeye Hizmet" kategorisinde Prof. Dr. Raşit Küçük, "Özel Ödül" almaya layık görüldü.


​​​