YÖK, 40. YAŞINA YENİ VİZYONUYLA GİRİYOR

5 Kasım 2021

 

Bir dönem "12 Eylül'ün mirası" algısı ve üniversiteler üzerindeki yetki ve denetimi nedeniyle eleştirilen Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 40 yılı geride bırakırken, kurulda başkanlığa yeni atanan Prof. Dr. Erol Özvar'ın kamuoyu ile paylaştığı "YÖK'ün geleceğe dair yeni vizyonu" doğrultusundaki çalışmalara imza atmak için hazırlıklar sürüyor.

YÖK, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası Milli Güvenlik Konseyi (MGK) tarafından hazırlanarak 6 Kasım 1981'de yayımlanan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile kuruldu. Türkiye'deki tüm yükseköğretim kurumlarını çatısı altında toplayan YÖK, bugün itibarıyla sayısı 207'i bulan yükseköğretim kurumu, 8 milyonun üzerinde öğrenci, 180 binin üzerindeki öğretim elemanı ile oldukça geniş bir kesim için çalışmalar ve koordinasyon görevi yürütüyor.

YÖK'e bugüne kadar sırasıyla Prof. Dr. İhsan Doğramacı, Prof. Dr. Mehmet Sağlam, Prof. Dr. Kemal Gürüz, Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ile Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ve Prof. Dr. Yekta Saraç başkanlık etti. Yükseköğretim Kuruluna, 30 Temmuz 2021'de atanan Prof. Dr. Erol Özvar başkanlık yapıyor.

2003'te 27 bin 426 olan araştırma görevlisi sayısı 2021'de 51 bin 548'e, 12 bin 621 olan doktor öğretim üyesi sayısı 41 bin 508'e, 5 bin 401 olan doçent sayısı 17 bin 778'e, 10 bin 187 olan profesör sayısı 30 bin 562'ye yükseldi. Türkiye'de görev yapan yabancı uyruklu öğretim elemanı sayısı da 3 bin 306'ya ulaştı.

 ​

- Üniversitelerde kalite odaklı yapısal dönüşüm çalışmaları

Yükseköğretimde nicel değişimlerin yanı sıra üniversitelerde kalite odaklı yapısal dönüşümler ile ilgili çalışmalara devam ediliyor. Bu kapsamda, Yükseköğretimde Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma, YÖK 100/2000 Doktora Burs Projesi, Hedef Odaklı Uluslararasılaşma, Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesi, Açık Bilim ve Açık Erişim Projesi, Geleceğin Meslekleri Projesi, YÖK-Gelecek Projesi, YÖK-Anadolu Projesi, YÖK Sanal Laboratuvar Projesi yürütülüyor.

 ​

- En acil konu, Kovid-19 salgını devam ederken üniversiteleri yüz yüze eğitime açmaktı

Prof. Dr. Erol Özvar'ın göreve gelmesinin ardından açıkladığı "YÖK'ün geleceğe dair yeni vizyonu" ile birlikte dikkatler, yükseköğretim sisteminde yeni dönemde hayata geçirilecek yapısal değişikliklere çevrildi.

Yeni YÖK Başkanı'nın göreve gelmesiyle birlikte önünde çözüm bekleyen belki de en acil konulardan biri, Kovid-19 salgını sürecinde neredeyse 1,5 yıllık süreçte üniversitelerde ara verilen yüz yüze eğitimin yeniden başlatılması oldu. Özvar, üniversite rektörleri ile ilk kez bir araya geldiği toplantıda, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında salgının gelişme seyri ve ilgili kurum ve kuruluşların uyarıları da dikkate alınarak üniversitelerde örgün eğitimin yüz yüze başlatılacağını açıklayarak bu konudaki kararlılıklarını vurguladı.

Salgın süreci devam ederken verilen yüz yüze eğitim kararı üniversitelerde eğitim alan öğrencilerin bir kısmının yurtlarda kalması, yemekhane, kütüphane gibi ortak alanlar nedeniyle oldukça zorlu olduğundan YÖK bu konuda, salgının seyrine göre harmanlanmış eğitim modellerini kullanabilmeleri konusunda üniversitelere yetki verdi.

Üniversitelerde salgın sürecinde sağlıklı kampüs uygulamaları konusunda YÖK, TSE ve Sağlık Bakanlığı ile geçen yıl hazırlanan rehber güncellendi ve yeni duruma uyarlandı. YÖK'ün çerçeve kararlarını içeren iki rehberde, Kovid-19 tedbirlerinin yanı sıra eğitim öğretim süreçlerine ilişkin detaylara yer verildi. Bu kapsamda, üniversitelerde, derslerin yüzde 40'ı veya herhangi bir dersin yüzde 40'ı uzaktan eğitim yoluyla yapılabilmesi kararlaştırıldı.

 ​

- Aşılanma çağrısı neticesinde çok yüksek oranlara ulaşıldı

YÖK Başkanı Özvar, farklı mecralardan üniversitelerdeki öğretim elemanlarına, idari personele ve öğrencilere aşı olmaları konusunda da çağrıda bulundu. YÖK'ün son verilerine göre, Kovid-19'a karşı aşı olan ve korunması olan öğrencilerin oranı yüzde 79,21, akademik personel oranı yüzde 93,27, idari personelin oranı ise yüzde 90,70'e ulaştı.

 ​

- Büyük veri hazırlıkları

YÖK Başkanlığı, yeni dönem ile birlikte "büyük veri" kavramının altını önemle çizecek adımlar atacak.

Türkiye'de sayıları 207'ye ulaşan üniversitede üretilen akademik çalışmalar, bilimsel yayınlar, projeler, dersler dikkate alındığında, bunların büyük veri olarak ulaşılabilir hale gelmesi için yeni teknikler devreye alınacak.

 ​

- Üniversitelerde akademik performansa dayalı yönetim anlayışı

YÖK'ün yeni vizyonunda, yükseköğretimdeki en önemli gündem olarak maddesi olarak üniversitelerde "bilimsel üretkenliği" öne çıkaran çalışmalar gösteriliyor.

Üniversite yönetimlerinin akademik performansı esas alan bir yönetim felsefesini benimsemesinin önemine vurgu yapılan yeni vizyonda, öğretim elemanlarının bütün bilimsel üretiminin yakından izlenerek üniversite içi yönetim politikalarının oluşturulması, atama, yükseltme, proje destekleme ve teşvik mekanizmalarının bu üretkenlik esasına göre yapılmasına büyük önem verileceği vurgulandı.

Üniversitelerde bilimsel üretkenliğin yanı sıra benzer anlama gelecek akademik performansın izlenmesi de öncelikli konuların başında geliyor. Vizyonda yer alan bu yöndeki ifadeler, akademik performansa dayalı üniversite yönetiminin hayata geçirilmesi yolunda yeni çalışmaların yapılacağı yönünde sinyaller barındırıyor.

 ​

- Üniversiteler ülkedeki istihdama katkı sağlayacak

Yeni vizyona göre, üniversitelerin ülkedeki istihdama sağlayacağı katkı, YÖK'ün üniversiteleri çeşitli şekillerde değerlendirdiği çalışmalarında artık bir parametre olarak gösterilecek. Yeni dönemde, yükseköğretim kurumlarının istihdamı özel bir odak haline getirmeleri beklenirken, Türkiye'de iş gücü piyasası ve üniversitelerin kendi mezunlarının istihdamlarını izleyen bir yönetim anlayışının hızlandırılması hedefleniyor.

Bunun yanında 11. Kalkınma Planı kapsamındaki eylem planları arasında yer alan ve milli teknoloji hamlesi için ihtiyaç duyulan iş gücü profilinin belirlenmesi, bu ihtiyaca dönük yükseköğretim programlarında güncelleme yapılması ile ilgili başlatılan süreçler çeşitlendirilerek devam ettirilecek.

 ​

- Üniversite-sanayi iş birliğinde yeni modeller

YÖK'ün yeni döneminde, üniversite-sanayi iş birliği modellerinin geliştirilmesi de ayrı bir konu başlığı olarak değerlendirilecek. Bu kapsamda, üniversitelerin bazı bölümlerinin, sanayinin belirli yerlerinde konumlandırıldığı yeni modeller gündeme getirilecek.

 ​

- Vakıf üniversitelerine ilişkin yeni hedefler

YÖK'ün gelecek vizyonunda yer verdiği bir diğer konu başlığı ise üniversiteler arasında devlet ve vakıf üniversitesi ayrımının yapılmadığı yönündeki açıklamalar olmuştu. Özvar'ın bu hedef ile ne demek istediği Milli Eğitim Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki vakıf üniversitelerini de araştırma üniversitesi konsepti içerisinde yeni dönemde değerlendirecekleri yönündeki açıklamaları ile netlik kazanmaya başladı.

 ​

- Uluslararası öğrenci ve öğretim elemanı sayısında çıta daha da yükselecek

Yükseköğretim Kurulu, uluslararasılaşmayı bir stratejik hedef olarak benimseyerek bu konuda üniversiteleri teşvik edici çalışmalar yürütüyor. Üniversitelerdeki uluslararası öğrenci sayısı son yıllarda önemli ölçüde arttı. Yükseköğretim sistemindeki uluslararası öğrenci sayısı 182 farklı ülkeden 240 bine ulaştı. Bu sayı ile Türkiye, dünyada en çok uluslararası öğrenci kabul eden ilk 10 ülkeden biri oldu. YÖK, yeni dönemde yükseköğretimde uluslararasılaşma çıtasını daha da yukarıya taşıyacak. Öğrenci ve öğretim elemanı hareketliliğine bir üçüncü konu daha eklenecek ve uluslararası saygınlığı olan öğretim elemanları Türk üniversitelerinde istihdam edilmek üzere ülkeye davet edilecek.

 ​

- Uluslararası bilim akademileri ve kurumlarıyla daha yakından etkileşim ve iş birliğine gidilecek

Türk üniversitelerinin, saygın uluslararası bilim akademileri ve kurumlarıyla daha yakından etkileşim ve iş birliğine girmesi için de hazırlıklar devam ediyor. Bilim insanlarının küresel ölçekte daha nitelikli yayın yapabilmeleri ve üretkenliklerini arttırabilmeleri için uluslararası saygınlığı olan yabancı meslektaşlarıyla birlikte çalışmalarını sağlayacak kurumsal imkân ve alt yapıların güçlendirileceği çalışmalar yürütülecek.

 ​

- Bilim diplomasisi etkin kullanılacak

Yeni dönemde ayrıca bilim diplomasisinin daha etkin şekilde Türkiye'nin uluslararası politikasında önemli roller oynaması için de faaliyetlere devam edilecek. Bunların yanında Türk üniversiteleri, farklı kurumların açıkladığı sıralamalara nitelikli üretim ve yayın yoluyla girmeleri için teşvik edilecek.

 ​

- Üniversiteler ile çok daha yakın iletişim ve iş birliği

Başkan Erol Özvar’la başlayan bu yeni dönemde, üniversiteler ile çok daha yakın iletişim ve iş birliği ile yükseköğretim hayatına katkı verme yönünde çalışmalar yürütülmesi hedefleniyor.

 ​

- Üniversitelerimizin dünya ölçeğinde başarı hikayeleri yazağına olan inanç

Özvar, yeni vizyona ilişkin, "Niçin üniversitelerimizin dünya ölçeğinde başarı hikayeleri olmasın? Ben bunu başarabileceğimize gönülden inanıyorum… Yeter ki çok çalışalım…" şeklinde bir açıklama yaparak 2023'e doğru Türk üniversitelerinin küresel yarışta ilk 300 ve 500'de görüleceğine dair işaretlerin alındığını belirtmişti.

 ​

Kaynak: Anadolu Ajansı