Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, “2025-2029 Strateji ve Paydaşlar
Zirvesi"nde konuştu:
“İstihdam piyasalarının beklentilerine cevap verecek beceri ve
yetkinliklerin üniversitelerimizde kazandırılması vizyonunu uygulamaya
koyduk”
“Dijital ve yeşil beceriler, geleceğin istihdam piyasalarında,
mezunların çok daha kısa sürede, daha yüksek ücretlerle iş bulmalarına
imkan sağlayacak”
“Yükseköğretim kurumlarımızın yüzde 35’i kurumsal akreditasyona sahip.
2027’de bu oranı yüzde 100’e taşımayı hedefliyoruz”
“Fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve uygulama merkezi gibi
birimlerin kurulmasını da akreditasyon şartına bağlayacağız”
“Türk yükseköğretiminin araştırma ve yenilikçilikte yükselen vizyonu
dikkat çekiyor”
“
Türkiye’nin bölgesel ve küresel konularda önemli bir aktör olma hedefini
destekleyen bir anlayışla hareket ediyoruz”
“Kadın öğrenci ve akademisyen oranlarımız OECD standartlarında”
15 Kasım 2024 Sakarya
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, istihdam piyasalarının
beklentilerine vaktinde ve etkin cevap verebilmek adına yükseköğretim
politikalarında ve üniversitelerde gerekli olan beceri ve yetkinliklerin
öğretilmesi ve kazandırılması vizyonunu uygulamaya koyduklarını belirterek,
“Bu amaçla başlattığımız dijital ve yeşil beceriler inisiyatifinin dikkate
alınmasını ve bunun üzerinde durulmasını bilhassa istirham ediyorum.” dedi.
Özvar, dijital ve yeşil becerilerin, geleceğin istihdam piyasalarında,
mezunların çok daha kısa sürede belki daha yüksek ücretlerle iş bulmalarına
imkan verecek beceriler olduğunu vurgulayarak, “Bu bakımdan Yükseköğretim
Kurulunun bu planını üniversitelerimizin de paylaşmasını, sadece birer
program açmak suretiyle bu becerilerin kazandırılmasını değil bütün
programlara bu becerilerin enjekte edilebilmesi veya içine sokulabilmesi
için her türlü düzenlemeyi dikkate almasını ve buna uygun çalışmalar
yapmasını istiyoruz. Üniversitelerimiz bununla yükümlüdür.” şeklinde
konuştu.
2025-2029 Strateji ve Paydaşlar Zirvesi, "İş Birliği ile Güçlü Gelecek"
temasıyla Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi ev sahipliğinde
gerçekleştirildi.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, zirvenin açılışında yaptığı
konuşmada, temel hedeflerinin Türkiye’yi küresel etkiye sahip bir araştırma
ve yenilik merkezi haline getirmek olduğunu belirtti. Özvar, bu hedef
doğrultusunda, araştırma ve uygulama merkezlerinin kapasitesini ve
üretkenliğini artırmaya yönelik gerekli idari ve hukuki düzenlemelerin
hayata geçirildiğini vurguladı.
-“Kalite” ve “akreditasyon” vurgusu-
Özvar, “Yükseköğretimde kalite ve akreditasyon odaklı yaklaşımımız
çerçevesinde, lisansüstü programlar için akreditasyon ve nitelikli yayın
koşulları getirdik. Bu, yükseköğretim sistemimizin niteliğini artırmaya
yönelik önemli bir adımdır. Bugün itibarıyla yükseköğretim kurumlarımızın
%35’inin kurumsal akreditasyona sahip olması, bu alanda alınan mesafenin
somut bir göstergesidir. Bu oranın 2027 yılına kadar %100'e ulaşmasını
istiyoruz.” dedi.
Özvar, YÖKAK tarafından yetkilendirilen ulusal ve uluslararası kuruluşlarca
verilen program akreditasyonlarına göre ise mevcut programların %17’sinin
akredite durumda olduğu bilgisini verdi.
Özvar, önümüzdeki dönemde fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve
uygulama merkezi gibi birimlerin kurulmasını da akreditasyon şartına
bağlamak üzere çalışma yürütüldüğünü de vurguladı.
“Kadın öğrenci ve akademisyen sayısında OECD standartlarını yakaladık”
2024 YKS sonuçlarına göre programların doluluk oranının devlet
üniversitelerinde %98,8 gibi yüksek bir seviyede gerçekleştiğini ifade eden
Özvar, “Kadın adaylar yaklaşık %55 erkeklerse %45’lik oranlarda bir
programa yerleşme hakkı elde etmiştir. Bu oranlar, Türk yükseköğretiminin
erişim, kapsayıcılık ve fırsat eşitliği bakımından ulaştığı yüksek
standartların açık bir göstergesidir.” dedi.
Özvar, “Yükseköğretimde kadınların rolü, yalnızca öğrenci olarak değil,
akademisyen olarak da artış göstermeye devam ediyor. Kadın öğrencilerin
yükseköğretime erişimdeki artışı, üniversitelerdeki kadın öğretim elemanı
oranlarını da OECD standartlarına taşıdı. Bu oranlar, Türkiye’nin cinsiyet
eşitliği ve kapsayıcılık konusunda kastettiği yolu işaret ediyor.” şeklinde
konuştu.
“Tek tip üniversite modelinin önüne geçiyoruz”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, ekonomik, sosyal, kültürel ve beşerî
kaynakları geliştirmek ve bilimsel üretkenliği artırmak adına ülkenin
özelliklerine uygun misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma modelleri
geliştirip uyguladıklarını belirterek, “Üniversitelerimizin tek
tipleşmesinin önüne geçecek ve güçlü yanlarını ön plana çıkaracak projelere
ağırlık veriyoruz.” dedi.
Bu kapsamda, Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı ile 25,
Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı ile 16, Öncelikli Alanlarda
Uzmanlaşan Üniversiteler Projesi ile de 25 üniversiteyi desteklediklerini
ifade eden Özvar, sadece Türkiye’ye değil, bölgeye de örnek olacak özgün
projelere devam edeceklerini ifade etti.
“Küresel akademik ve öğrenim hareketliliğinin odağı olmak istiyoruz”
Özvar, Türk yükseköğretiminin uluslararasılaşma hedeflerinin, yalnızca
öğrenci sayılarıyla değil, nitelikli akademik iş birlikleriyle de
desteklendiğini belirterek, “Uluslararasılaşma hedefinin özünü, Türk
yükseköğretimini bölgesel ve küresel akademik ve öğrenim hareketliliğinin ve
etkileşimin odaklarından biri haline getirmek oluşturmaktadır.” şeklinde
konuştu. Özvar şöyle devam etti:
“Yükseköğretim Kurulu olarak Türkiye’nin bölgesel ve küresel konularda
önemli bir aktör olma hedefini destekleyen bir anlayışla hareket ediyoruz.
Uluslararası öğrencilerin Türkiye’ye ve üniversitelerimize olan ilgisinin
artması bu bakımdan çok önemlidir. Öğrenci hareketliliğinin orta ve uzun
vadede ekonomik, kültürel, sosyal ve diplomatik ilişkilerin gelişmesine
somut katkılar sunduğu bilinmektedir.”
Özvar, son dönemde, uluslararasılaşma bağlamında attıkları önemli
adımlardan birinin de üniversite iş birliklerini sınır ötesi ortaklıklara
varacak şekilde genişletmek olduğunu vurgulayarak, “Bu yıl
Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi öğretime başlamış bulunuyor. Benzer iş
birliği modellerini Türk dünyası başta olmak üzere İslam dünyasında,
Afrika’da ve Balkanlarda yaygınlaştırmaya ve köklü üniversitelerimizin
yurtdışı birimler açmasını desteklemeye devam edeceğiz. En son geçen hafta
Kahire’de yaptığımız temaslarla Türkiye-Mısır Üniversitesinin kuruluşuyla
alakalı çalışmaları başlattığımızı buradan sizlere duyurmak isterim, bu
bizim açımızdan fevkalade kritik konulardan bir tanesini oluşturmaktadır.”
şeklinde konuştu.
-Özvar’dan üniversitelere çağrı: “Ek 34 ve Ek 46’yı iyi değerlendirin”
Özvar konuşmasında, üniversite yöneticilerine seslenerek, doktora
derecesine sahip nitelikli araştırmacıların yükseköğretim kurumlarında
görevlendirmesine imkân tanıyan Ek 34 ve Ek 46 düzenlemelerinden etkili bir
şekilde yararlanmalarını istedi.
Üniversitelerden gerek kamu gerek özel sektörde, gerek yurt içinde gerekse
yurt dışında, yerli ve yabancı, kaliteli araştırmacılarla temasa
geçmelerini, bu araştırmacıları bünyelerine katmalarını beklediklerini
ifade eden Özvar, üniversite iş dünyası iş birliğinin en önemli
örneklerinden olan bu düzenlemelerin uygulanması konusunda üniversitelerden
önemli katkı beklediklerini vurguladı.